 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/856
K: 1984/695
T: 13.06.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kütahya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.1.1983 gün ve 302-1 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 6.6.1983 gün ve 2512-4757 sayılı ilamı: (... Tarafların dölü yarı usulüne göre ortaklık kurduklarında uyuşmazlık yoktur. Davalı bu ortaklığın 1980 yılında bozulduğunu savunmuş ve bu konuda tanık dinletmiştir. Mahkemece de tanık sözleri esas alınarak ortaklığın 1980 yılında son bulduğu kabul edilerek, bu tarihe kadar olan kar payı gözetilerek hüküm kurulmuştur Ne var ki, yazılı olarak kurulan ve çekişmesiz olan ortaklığın sona erdirilmesi hukuki bir işlemdir. HUMK.nun 288. ve devamı maddelerine göre, böyle bir hukuki işlemin isbatı yasal delillerle mümkündür. Bu konuda tanık dinlenemez. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek tanık dinlenmesi ve dinlenilen bu tanık sözlerine dayanılarak ortaklığın 1980'de son bulduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1 - Davalının ilk temyiz isteği, Özel Dairece reddedilmek suretiyle hüküm altına alınan bölüm esasen davalı yönünden kesinleşmiş bulunduğundan, artık davalının direnme kararının temyize hakkı yoktur.
Bu nedenle, davalının temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2 - Davacının temyiz isteğine gelince:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın temyiz dilekçesinin REDDİNE; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oybirliği ve 2. bent yönünden de oyçokluğu ile karar verildi.