 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/79
K: 1985/182
T: 08.03.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "cebri tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Salihli Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.12.1981 gün ve 1980/229 E. 1981/507 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 24.6.1982 gün ve 1982/2312-4079 sayılı ilamı: (.. Davacıya ifrazen belirli kesim için satış vaadinde bulunulduğuna ve taşınmaz belediye sınırları içinde olduğuna göre, 6785 sayılı kanunun 39. maddesi gereğince müfrez parçanın müstakilen davacı adına tescilinde sakınca olup olmadığına merciince saptanması gerekir. Mahkemenin mücavir sahada bulunduğundan söz ederek davayı kabul etmesi re'sen gözönünde tutulması gereken ve kamu düzenine ilişkin olan kanun hükmüne aykırıdır. İfraz sakıncasının bildirilmesi halinde sözleşmelerin yerine getirilmesine olanak verecek biçimde yorumlanması gerektiğinden satışı vaad olunan yere tekabül eden payın tescili mümkün olup olamıyacağı da düşünülmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacının açtığı cebri tescil davasına karşı davalı vekili savunmasında "belediye imar kanunu gereğince ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılmasını" istemiştir. Mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmadan davanın kabulüne karar verilmiştir. Özel Daire bozma kararında her ne kadar belediye hududu içerisinde olduğu yönünde bir açıklama yapılmış ise de dosyadan sözü edilen husus anlaşılamamaktadır. O halde Özel Daire bozma kararına uyularak az önce açıklanan yönde dahil olmak üzere gereken araştırma ve inceleme yapılarak varılacak sonuç uyarınca karar verilmek icabederken eksik inceleme ile yetinilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 8.3.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.