 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/673
K: 1985/449
T: 15.05.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "tapulama tesbitine itiraz" davasından dolayı yapılan yarılama sonunda; Ezine Tapulama Mahkemesince davanın reddine dair verilen 24.2.1982 gün ve 1972/56 E-1982/12 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. hukuk Dairesinin 21.2.1983 gün ve 1983/2207-2499 sayılı ilamıyla; (... Tapulama tutanağında, nizalı taşınmazın 1950 yılında ihya edildiği ve (Ş.K.)'in zilyetliğinde bulunduğu belirtilmiştir. Tapulama komisyonunca yapılan soruşturma sırasında bilgilerine başvurulan tapulama bilirkişileri de, 1940 yılından tapulama tesbit gününe kadar nizalı taşınmazın davacının zilyetliğinde bulunduğu açıklamışlardır. Mahkemece tutanağa kısmen aykırı düşen tapulama bilirkişilerinin sözlerine değer verilmemiş olsa bile, mahkemece yapılan keşifte bilgisine başvurulan yerel bilirkişi, nizalı taşınmazın 1942 yılından tapulama tesbit gününe kadar davacının zilyetliğinde bulunduğunu, önce tarla haline getirilen bu yere 1945 yılında davacı tarafından zeytin ağacı dikildiği açıklamış, tanık (M.U.) da taşınmazı çalılık ve fundalıktan davacının babası tarafından açılıp tarla haline getirildiğini ve sağlığında oğlu davacı (Ş.K.)'e bağışladığını ve bu yere (Ş.K.) tarafından 20 adet zeytin ağacı dikildiğini söylemiştir. Tapulama tesbiti 1617 sayılı Kanunun yürürlüğü gününden önce yapılmıştır. sözü edilen Kanunla Tapulama Kanununun 37. maddesinin son fıkrası hükmü yürürlükten kaldırılmış ise de, bu kaldırma hükmü geriye yürümez. İhyanın 27 Mart 1950 den önce yapılıp tamamlandığı mahkemece saptanmıştır. Bu durumda Tapulama Kanununun 33. maddesinde öngörülen koşullar davacı yararına gerçekleşmiştir. O halde nizalı taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi; kabul biçimine göre de; Tapulama Komisyonunca nizalı taşınmaz üzerinde bulunan 20 adet zeytin ağacının tutanağın beyanlar hanesinde zilyeti yararına belirtilmesine ilişkin kararına karşı Hazinece dava açılmadığı ve bu yön kesinleştiği halde 20 adet zeytin ağacı yerine 8 adet zeytin ağacının kütüğünün beyanlar hanesinde göstermesi biçiminde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden : Davacı vekili Av. (N.A.)
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi uslu ve yasaya aykırıdır. bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA 15.5.1985 gününde oybirliği ile karar verildi.