 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/572
K: 1984/1129
T: 28.12.1984
DAVA : Taraflar arasında "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 23.12.1982 gün ve 621-1591 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 18.3.1983 gün ve 2548-2628 sayılı ilamıyla: (...Davacılar dava arkadaşlarından Naciye'nin kiralananda eczacılık yapacağını, taşınmazın yeni iktisap edildiğini iddia ile 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesine dayanarak işbu davayı açmışlardır. İhtiyaçlının halen İzmir-Karşıyaka Çiğli Yolu üzerinde eczanesi olduğu ihtilafsızdır. Bu eczanede kirada bulunduğu iddia edilmediğinden mülkiyetinin ihtiyaçlıya ait olduğu anlaşılmaktadır. İhtiyaçlının Alsancak'ta oturduğu halen çalıştırdığı eczaneye gidiş gelişinin zor olduğu iddia edilmektedir. İzmir gibi her türlü ulaşım imkanı olan bir şehirde evinin işyerine uzaklığı zorunlu ihtiyaç olarak kabul edilemez. 6570 sayılı Yasa ancak zorunlu ihtiyacı tahliye sebebi kabul etmiştir. Kaldı ki, ihtiyaçlının yeni evlenmediği 5 yaşında çocuğu olduğu, şartlarda hiçbir değişmenin bulunmadığı, şimdiye kadar oturduğu yerden işyerine gidip gelebildiği anlaşılmaktadır. Tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde ihtiyaç iddiası gerçek ve samimi kabul edilemeyeceğinden davanın reddi gerekirken aksi görüş ve düşünce ile kabulü usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacının halen İzmir-Karşıyaka Çiğli Yolu üzerinde mülkiyeti başkasına ait dükkanda, kiracı olarak eczane işlettiği anlaşılmaktadır.
6570 sayılı Yasanın 7. maddesinin (d) bendinde, (gayrimenkulü Medeni Kanun hükümlerine göre iktisap eden kimse kendisi veya eşi çocukları için tamamen veya kısmen mesken olarak ve yine kendisi veya eşi veya çocukları için meslek veya sanatın bizzat icrası maksadıyla işyeri olarak kullanma ihtiyacında ise, iktisap tarihinden itibaren bir ay zarfında kiracıyı keyfiyetten ihbarname ile haberdar etmek şartıyla altı ay sonra tahliye davası açabilir) denilmektedir. Ancak davacının mücerret dava konusu dükkanı satın almak suretiyle onun üzerinde mülkiyet hakkını kazanması ihtiyacın kabulü ile kiralananın tahliyesi için yeter bir sebep teşkil etmez. Boşaltılması istenilen dava konusu yerin halen eczane olarak kullanılan yerden gerek kullanma amacı, gerekse ikamet edilen yere yakınlık ve sair nitelikler itibariyle daha elverişli bulunması gerekir. O halde mahkemece bu yönden tarafların delilleri, gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılarak incelenip araştırılmak ve varılacak sonuç uyarınca karar verilmek icabederken eksik incelemeye dayanan önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.12.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.