 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/529
K: 1985/327
T: 17.04.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (İstanbul 1. Ticaret Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 9.12.1981 gün ve 1943-3064 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.5.1982 gün ve 1979/2502 sayılı ilamıyle; (...Her ne kadar TTK.nun 1114. maddesi hükmüne göre, yükletenin yükleme işleminin başlamasından önce yükün (cins) ve (kıymetini) bildirmemiş ve bu beyanını konişmentoya yazılmamış olması halinde taşıyıcının parça başına en çok (1500) lira ile sorumlu tutulacağı öngörülmüş ise de, dava konusu olayda davalı taşıyıcı tarafından düzenlenen 28.11.1977 tarihli konişmento tercümesinden malın 5 sandık Amerikan malı (kağıt torba yapıcı makineler) olarak açıkca tarif edildikten sonra ağırlığı da (4309) kg. olarak bildirildiği, bunun dışında akreditif belgesine işaret edilerek ayrıca (34379) sayılı (katİ faturaya) da açıkca atıfta bulunulduğu anlaşılmaktadır. Konişmentodaki açıklanan bu bilgilere göre, taşınan malın gerçek değeri taşıyan davalıca her zaman tesbiti mümkün bulunmaktadır. (Kat'i faturaya) atıf yapıldıktan ve yukarıdaki malın cins ve değerini saptamaya elverişli bilgiler ve konişmentoya dercedildikten sonra, ayrıca (proforma faturaya) da atıf yapılmış olması hali konişmentoda bir fazlalık olup bu atıf behemahal TTK.nun 1114. maddesinin uygulanmasını gerektirir bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu durumda, TTK.nun 1061. maddesi hükmü gereğince uğranılan gerçek zarar saptanarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı şekilde TTK.nun 1114. madde hükmü gereğince davalının sorumluluğunun parça başına (1500) lira ile sınırlandırılmak suretiyle hüküm tesisi doğru görülmediğinden hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Türk Ticaret Kanununun 1114. maddesi hükmünce "yükleten yükün cins ve kıymetini yükleme başlamadan önce bildirmemiş ve bu beyanı konişmentoya yazılmamış olduğu takdirde taşıyan her halde beher koli veya parça başına en çok 1500 Türk Lirası ile mes'ul olur". Bu madde ile TTK.nun 1061. maddesi açısından kuşkusuz taşıyıcının da korunması amacı güdülmüştür. Olayda gerçekten yükleten yükün kıymetini kesin olarak bildirmemiş ise de, düzenlenen konişmentoda yükün beş sandık Amerikan malı kağıt torba yapıcı makineler olduğu ve ağırlığı belirtilip, ayrıca faturaya da atıfta bulunulmuştur. Bu durum karşısında yükün değerinin belirlenebilmesine olanak veren objektif unsurlar konişmentoda gösterilmiş olduğundan yükün değeri tesbit edilip TTK.nun 1061. maddesi de göz önünde tutularak sonucu uyarınca karar verilmek icabeder. Bu nedenlerle mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.4.1985 gününde bozmada oybirliği, nedeninde ise oyçokluğu ile karar verildi.