 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/362
K: 1985/22
T: 23.01.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 1. Ticaret mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.3.1982 gün ve 1981/146-1982/97 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 5.7.1983 gün ve 1982/3153-3264 sayılı ilamı;
(..Davalı Kooperatifin, davacı ile aralarında düzenlenmiş olan satıcılık anlaşmasının 4. maddesinde aynen, (..malların fiyatlarında bir değişiklik yapılması gerektiği hallerde ise, kurumca tesbit edilecek esaslara göre hareket edilir.) hükmü yer almış bulunmaktadır. Davalının, davacı Zirai Donatım Kurumundan kilosunun 1.40 liradan satın aldığını, suni gübrelerin aradan bir süre geçtikten sonra, kooperatif ortaklarına henüz teslim edilmeden ve diğer bir deyişle, davalının deposunda beklediği sırada 6.80 liraya çıktığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıda zikredilen 4. madde hükmü gereğince aradaki fiyat farkının davacı satıcıya ödenmesi gerekir. BK.nun 19. maddesi hükmüne uygun bir şekilde akit serbestisi hükümlerine göre varılan bu anlaşma her iki tarafı bağlayıcı mahiyettedir. Mahkemenin uyuşmazlık konusu gübrelere aidiyeti kesinlikle bilinmeyen fişlere dayanarak, yetkili makamlarca fiyatı yükseltilen gübrelerin, kooperatif ortaklarına fiş mukabili dağıtıldığı ve fakat onlar adına muhafaza edildiğinden bahisle, davacıya ait olan fiyat farkının tahsiline karar verilmemesi doğru değildir.
Kaldı ki, davalı kooperatif fişler karşılığı ortaklarına sattığını iddia ettiği gübreleri ortaklarına teslim etmeyip, deposunda bulundurması sebebini makul bir şekilde açıklamış değildir.
Davalı kooperatif yetkilisine de imzasını taşıyan 28.1.1980 günlü zabıt varakası münderecatına göre, davacının kilosunu, 1.40 liradan sattığı 23.000 kg. gübrenin teslim tarihinden 21 gün sonra dahi davalının deposunda mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, davalı kooperatifin bilumum defterleri ve bu meyanda davacının sattığı gübrelerin miktarları ayrı ayrı, bu işlerden anlayan bilirkişiler marifetiyle tahkik ve tesbit ettirilerek ve gerekirse, müfrez fiş ve dipkoçanları üzerinde de inceleme yapılarak fiyatı yükseltilen gübrelerin tarlalara döküm tarihleri, kullandıkları zirai sahalar da nazara alınmak ve gerekirse bilirkişi heyetine, ziraat işlerinden anlayan bir kişinin de katılması suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırmak, sonucuna göre bir karar vermektir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve HUMK. nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/2. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davacı Kurum ile davalı kooperatif arasında yapılan satıcılık sözleşmelesinden kooperatifin davacı kurum adına satıcı durumunda bulunduğunun anlaşılmasına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 23.1.1985 gününde oybirliği ile karar verildi.