 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/334
K: 1984/976
T: 23.11.1984
DAVA :Taraflar arasındaki "ihalenin feshi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Üsküdar 1. Sulh Hukuk Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 25.1.1982 gün ve 1981/431-12 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargılatay 12. Hukuk Dairesi'nin 18.10.1982 gün ve 1982/6899-7348 sayılı ilamıyla, (... İİK.nun 114. maddesi gereğince, ilanın şekli arttırmanın tarzı yer ve günü gazete ile yapılıp yapılamayacağı, satış memurluğunca alakalıların menfaatine en elverişli tarzda yapılması satış memuruna aittir. Satış memuru anılan madde gereğince satış dosya zabıtnamesinin 6. sahifesinde görüleceği üzere 6.3.1981 tarihli kararında (satış ilanlarının tanzimi ile hissedarlara tebliğine bu suretinin basına götürmek üzere hissedarın İsmail'e verilmesine, mübaşir vasıtasıyla bir suretinin mahline, bir suretinin Divanhaneye talikine) karar verilmiş, satış ilanı karar gereği gazetede ilan edilmiş ise de, mahkeme Divanhanesine ve mahalline talik edilmemiştir. Katip tarafından tanzim olunan ve mübaşirin imzasını taşıyan 6.3.1981 tarihli tutanak satış ilanının Divanhaneye taliki ile ilgili olmayıp TK.nun 35. maddesine göre Zekeriya'ya yapılan satış ilanının tebliğine dair muamelenin tekemmülü ile ilgili olup, satış ilanının Divanhaneye taliki ile ilgili değildir. Bu durumda satış memuru 114. maddeye göre verdiği kararı yerine getirmemiştir. Yani gerek Divanhaneye ve gerekse mahalline asılmamıştır. Satış memurunun satışın 114. madde gereğince taşınmazın bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli şartlarla yapılması için öngördüğü hususlara riayet etmeyip kararı hilafına Divanhanede ve mahallinde ilan yapmaması rağbeti azaltıcı hususlardan olmakla, ihalenin feshine karar verilmek gerekirken, şikayetin reddi isabetsiz olduğu gibi, fezada delil olarak gösterilen şahidin adresinin tesbiti için mercice müştekiye makul olmayan 3 gün süreli kesin mehil verilmesi suretiyle noksan tahkikatla karar verilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davacı vekili,
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı, ihalenin usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek feshine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme satışta bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle, istemi reddetmiştir.
Yasal temyiz süresini geçiren davacı vekili, kararı temyiz etmekle birlikte, eski hale getirme talebinde bulunmuştur.
Özel Daire eski hale getirme talebini kabul ederek hükmü yukarıda yazılı nedenlerle esastan bozmuştur.
Yerel mahkeme, bozma nedenlerini incelemeksizin, (eski hale getirme talebinin yerinde olmadığı ve kararının kesinleştiği) gerekçesi ile önceki kararında direnmiştir.
HUMK.nun 169. maddesi hükmüne göre, "...Bir hüküm hakkında kanuni yollara müracaat hakkının sabit olması üzerine hali sabıka icra talebi, verilen hükmü tetkike selahiyettar olan mahkemeye arzolunur." Eski hale getirme talebini inceleme ve talebin dayanağı delillerin takdir yetkisi Özel Daireye ait olduğuna göre, yerel mahkemenin, (eski hale getirme talebinin yerinde olmadığı ve kararının kesinleştiği)ne ilişkin gerekçesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından bu nedene dayanan direnme isabetsizdir.
Direnme kararı bozularak Özel Dairenin bozma kararına esastan uyulup uyulmaması konusunda bir karar verilip gereğince işlem yapılmak üzere dosya yerine geri çevrilmelidir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda yazılı nedenlerle HUMK.nun 429. maddesi gereğince usul yönünden BOZULMASINA, 23.11.1984 gününde oybirliği ile karar verildi.