Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/236
K: 1985/90
T: 13.02.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Malatya Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın, davalılardan Hasan Üstünbaş için kabulüne dair verilen 25.12.1981 gün ve 1979/522-1981/685 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 10.6.1982 gün ve 5469-6108 sayılı ilamı: (.. Dava, trafik kazasından doğma tazminat isteğidir. Hususat haksız eylemi işleyen şoför Hasan üstünbaş ile araç sahibi Mehmet Güven'e yöneltilmiştir. Bunlardan Hasan Üstünbaş olay günü komisere verdiği ifadesinde eniştesi olan Mehmet Güven'in caddede ve evinin karşısında park edilmiş aracını geceleyin uydurduğu anahtar ile açıp, çalıştırdığını söylemiştir. Mahkemece yalnız bu ifadeye dayanılarak araç sahibinin gerekli önlemleri almış olduğu benimsenip Mehmet Güven hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
1 - Davalı Mehmet Güven hakkındaki dava 6085 sayılı Kanunun 50. maddesi hükmüne dayanmaktadır. Sözü edilen Kanunda izinsiz kullanılan motorlu taşıt araçlarının verdiği zararlardan dolayı araç sahibinin sorumluluğu düzenlenmemiştir. Gerçekten bu konuda önemli sorunlar yaratacak bir yasa boşluğunun var olduğu kuşkusuzdur. Ancak, konunun kusur sorumluluğuna ilişkin genel kurallarla çözümlenmesi ve araç sahibinin izinsiz kullanma olayını isbat etmesi üzerine sorumluluktan kurtulacağının kabulü de zarar görevini çok kez ödeme gücü olmayan haksız eylem failleri ile başbaşa bırakacağından ve bazen failin tesbit edilmemesi halinde ise zararını alamayacak duruma düşüreceğinden sadece haksız değil, ayrıca hakkaniyet ve sosyal güvenliğe aykırı sonuçlar doğuracaktır. O halde sorunun araçtan izinsiz yararlanan kişinin araç sahibi yerine ve araç sahibi gibi sorumlu bulunması, araç sahibinin de hayat denemelerine ve olayların akışına göre aracın izinsiz kullanılmasını önleme ve gözetim bakımından gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini ve bu yönden kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu bulunmadığını isbatlamadıkça, sorumluluğunun kabul edilmesi şeklinde çözümlenmesi adalete uygun düşecektir. Dairenin yerleşmiş uygulaması da bu yöndedir.
Temyize konu olan bu işte davacının desteğine çarparak ölümüne sebep olan motorlu araç davalı Mehmet Güven'e aittir ve evinin önünde park edilmiş vaziyette iken diğer davalı tarafından izinsiz olarak kullanıldığı savunulmaktadır. Ancak, bu savunmayı doğrulayıcı yasal bir delil getirilmemiştir. Haksız eylemi işleyen Hasan Üstünbaş'ın olaydan hemen sonra karakolda vermiş olduğu ifade onunla birlikte davalı bulunan araç sahibi Mehmet Güven'i sorumluluktan kurtaracak nitelikte değildir. Kaldı ki adı geçen ile aracı kullanan arasında enişte, kayınbiraderlik gibi yakın bir akraba ilişkisi bulunmaktadır.
Davalı Mehmet Güven'in aracı kullanan Hasan Üstünbaş'ın eyleminden sorumlu olamıyacağı bir durumda bulunduğuna dair herhangi bir savunma ve isbat yoktur. O halde gerçekleşen zarardan araç sahibinin sorumlu kılınması gerekirken, yalnız sanığın karakoldaki ifadesine dayanılarak adı geçenin aracının bulunduğu yerden izinsiz alınması için gerekli bütün önlemleri almış olduğundan sözedilerek hakkındaki davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
2 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre, öteki itirazların reddi gerektir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 13.2.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini