 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/223
K: 1984/49
T: 01.02.1984
DAVA : Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.7.1984 gün ve 1980/50 Esas 1982/361 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı (...) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.11.1982 gün ve 1982/7715-9439 sayılı ilamiyle; (... Davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ilk davayı açmış, bunu takiben kalan kısım hakkında da dava açarak karar almıştır. Bundan sonra, her davada fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğu gerekçesiyle, yeni değişiklikler nedeniyle yeni bir dava açılamaz. Aksi düşünce tazminat hukuku esasları ile bağdaşmayacağı gibi, dava hakkının da kötüye kullanılması halini oluşturur. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: Her ne kadar Özel Daire bozma ilamında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması suretiyle yeni yeni davalar açılmasının tazminat hukuku kuralları ile bağdaşmayacağı, esasen böyle bir uygulamanın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracağı benimsenmiş ise de, bu görüş Hukuk Genel Kurulunda paylaşılmıştır. Çünkü, hukukumuzda kısmi dava açılmasını engelleyen bir hüküm mevcut değildir. Bu bakımdan alacaklı alacağının tümü hakkına dava açmak zorunda olmayıp fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmak kayıt ve şartı ile evvela alacağının bir bölümünü ve Yasanın verdiği bu hakkı kötüye kullanmadıkça ve kısmi dava açma hususunda korunmaya değer bir yararı bulundukça alacağının kalan bölümünü sonradan açacağı kısmi davalarla talep edebilir.
Somut olayda gerçekleşen maddi olgular karşısında, davacının kısmi dava açma hakkını kötüye kullanmadığı, aksine bu şekilde davranması zorunluk ve hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Kısmi dava açılmasının, tazminat hukuku kurallarını ihlal edici bir yönü de bulunmadığına göre, yerel mahkemenin son davanın dinlenebileceğine ilişkin direnme kararı doğrudur.
Ancak, işin esasının ve tazminatın kapsamının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı doğru bulunduğundan işin esası incelenmek üzere dosyanın 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine 1.2.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.