 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/12-568
K: 1985/1110
T: 20.12.1985
- İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Davacının Tahliye Taahhüdüne Dayanarak Kiralananın Tahliyesini İstemesi )
- TAHLİYE TAAHHÜDÜ ( Kiracının Mecurda İken Verdiği 2. ve Onu İzleyen Taahhütlerin Geçerliliği )
- BİRDEN FAZLA TAHLİYE TAAHHÜDÜ ALINMASI (3. Defa Alınan Tahliye Taahhüdüne Dayanılarak Tahliye İsteğinde Bulunma)
2004/m.272
6570/m.11
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ( Kütahya İcra Tetkik Mercii Mahkemesi )nce davanın reddine dair verilen 29.12.1982 gün ve 151-177 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 15.9.1983 gün ve 872-2000 sayılı ilamıyle; (...Kiracının mecurda iken verdiği 2. ve onu izleyen tahliye taahhütleri geçerlidir. Salt 3. kez verildiği için tahliye taahhüdünü geçersiz kılan ne bir yasa hükmü, ne de bir içtihadı birleştirme kararı vardır. Bu duruma göre borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verilmek gerekirken, alacaklının talebinin reddi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Birden fazla tahliye taahhüdü alınması halinde 3. defa alınan tahliye taahhüdüne dayanılarak tahliye isteğinde bulunmanın objektif iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edip etmeyeceği hususunda kuşkusuz icra tetkik merciinde incelenebilir. Ancak icra tetkik merciinin sınırlı yetkili bulunması karşısında açıklanan husus muhakemeten halli gereken bir özellik arzediyorsa bu yön mahkemede ayrıca ileri sürülebilir. Olayın özelliği dikatte alındığında borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verilmek ve bu nedenlerle de Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 20.12.1985 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Halen hükmünü yürüttüğü ve geçerli olduğu tartışmasız olan ve olaya uygulanması gereken 4.10.1944 tarih 20/28 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; sözleşmede belirli müddetin amir yasa hükmü uyarınca
( 6570 sayılı Kanun m. 11 ) kendiliğinden bir yıl süre ile uzamasını önceden önlemek maksadını sağlayan ( tahliye taahhütnamesi ) kiracıya boşaltma mecburiyetinin kabul ettirilmesi anlamını taşıdığından, kanunun emredici ve istisnai hükümleri hilafına olarak, Borçlar Kanunu'nun uygulanmasını istemek ve tahliyeyi temin etmek şartından başka bir şey değildir. Bahsi geçen İçtihadı Birleştirme Kararı kiralanan yere girilmeden önce ilk sözleşmede yer alan tahliye taahhüdünü iyiniyet aranmadan geçersiz saymıştır. İçtihadı Birleştirme Kararı olayların Çoğunda, bu halin müzayaka haline dayandığı, amir hükümlere aykırı bulunduğu; BK'nun 19. maddesi hükmünce batıl sayılacağını belirtmiştir. Mecurda iken düzenlenmiş ikinci kira aktinde yazılı tahliye şartı ise yine iyiniyet tartışması yapılmaksızın geçerli sayılmıştır. 3. ve sonraki sözleşmelerde yer bulan, öncekiler kullanılmadığı için olayların çoğunda kiracıya tahliye tehdidi ve baskısı ile kabul ettirildiği kuşkusuz olan yeni bir tahliye taahhüdü zırhına sarılınması hali, tecviz edilemez. MK'nun 2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılmasıdır. 6570 sayılı yasanın amacı kiracıyı korumak olduğuna göre, yorumun bu doğrultuda yapılması zorunludur.
Olayla önemli olan, tıpkı İBK'da olduğu gibi, olayların çoğunluğunda iyi niyet tartışılmaksızın tahliye taahhüdünün geçerli sayılıp sayılmayacağıdır.
Kaldı ki, iyiniyet kuralının icra tetkik merciince incelenemeyeceği görüşüne de itibar etmek mümkün değildir. Merci de, bu incelemenin yapılmasını engelleyen bir hüküm yoktur. Gerek özel dairenin pek çok kararları, gerek ise HGK'nun 12.4.1984 tarih 6/84 sayılı kararı mercide bu tarz inceleme yapılabileceğine dairdir. 3.11.1980 tarihli olup İçtihadı Birleştirmeye gerek bulunmadığına, mütevali tahliye taahhütlerinin alınmasının her olayın özelliğine göre incelenip çözümlenmesi gerekeceğine dair kararda, bu incelemenin sadece mahkemede yapılabileceği merciin bu konuda yetkisi bulunmadığı hakkında bir açıklık yoktur.
Aslında önemli sorun, iyiniyet konusu ve tartışması olmayıp, kirayı artırma aracı olarak kullanılan 3. ve sonraki tahliye taahhütlerinin geçersiz sayılmasıdır.
Açıklanan nedenlerle çoğunluk tarafından oluşturulan ( bozma ) kararı gerekçesine katılmıyorum. Merci kararının onanması düşüncesindeyim.