 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1983/11-218
K: 1985/561
T: 5.6.1985
- İŞLEMİN İPTALİ DAVASI ( Anonim Şirket Genel Kurulunun Süre Uzatım Kararı )
- SÜRESİ DOLAN ANONİM ŞİRKET ( Kendiliğinden Sona Ermesi )
- ESAS SÖZLEŞME ( Anonim Şirketin Belirli Süreli Olması )
- ANONİM ŞİRKETİN BELİRLİ SÜRELİ OLMASI ( Süre Sonunda Kendiliğinden İnfisahı )
- TASFİYE HALİNE GİREN ANONİM ŞİRKET ( Süre Uzatım Kararı Almasının Mümkün Olmaması )
6762/m.189,434,438,440
DAVA : Taraflar ( Davacı Alet Makina Tic. San. A.Ş. ile davalı Ticaret Bakanlığına izafeten İstanbul Muhakemat Müdürlüğü ) arasındaki "işlemin iptalı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.6.1981 gün ve 1979/116-230 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 1.4.1982 gün ve 1982/1247-1407 sayılı ilamı:
( ..Belirli bir süre ile kurulan anonim ortaklıklarda, bu sürenin bitimi TTK.nun 434. maddesinin 1. bendi uyarınca infisah nedeni sayılmıştır. Anılan yasa hükmü uyarınca, esas sözleşmede öngörülen sürenin dolmasiyle anonim ortaklık kendiliğinden sona erer. Sürenin dolmasına karşın faaliyete devam edilmesi, sürenin uzatılması, ya da şirketin belirsiz süreli duruma gelmesi sonucunu doğurmaz. Ticaret Yasamızın kollektif şirketler hakkındaki 189. maddesi hükmünün sermaye şirketi olan anonim ortaklıklara uygulanması olanağı yoktur. Yasakoyucu, anonim ortaklıklar için anılan madde hükmüne benzer bir düzenlemeyi öngörmüş değildir. Şirketin süresi uzatılmak isteniyorsa, esas sözleşmede belirtilen süre bitiminden önce, TTK.nun esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin 386 ve onu izleyen maddeleri uyarınca sözleşme değişikliğine gidilerek ortaklığın süresi uzatılmalı ve bu karar yine sözleşmedeki süre bitmeden Ticaret Bakanlığına tasdik ettirilerek tescil ve ilan edilmelidir. ( Halil Arslanlı-Anonim Şirketler, Sh. 168,169 ). Aksi halde sürenin dolmasıyla, anonim şirket kendiliğinden ve yasa uyarınca sona ereceğinden ve bunun sonucu olarak da tasfiye haline girmiş olacağından ( TTK. 438, 439 ) fiilen işlere devam edilse bile, sürenin uzatılması, ya da belirsiz süreli duruma dönüşmesinden söz edilemez. ( Prof. Oğuz İmregün "Anonim Ortaklıkları" İstanbul 1974, sh. 351,352; İsmail Doğanay "Türk Ticaret Kanunu serhi" Ankara 1981, C 2, sh. 990; Doç Dr. Nahiman Tekil, Şirketler Hukuku 976, Cilt iki, S. 646-649 ). Kaldı ki tasfiye haline giren bir anonim ortaklık, TTK. nun 439. ve 440. maddeleri amir hükmü gereği pay sahipleriyle olan münasebetlerinde dahi ancak tasfiye gayesiyle sınırlı olarak hükmi şahsiyetini muhafaza eder ve bu amaçla faaliyetini devam ettirir.
Davacı şirketin 13.12.1986 tarihinde ticaret siciline tescil edilen esas sözleşmenin 5. maddesi hükmüne göre, ortaklığın süresi 10 yıl olarak belirlenmiştir. Anılan sürenin 14.12.1976'da dolmasına karşın, söz konusu esas sözleşme hükmü değişikliğine gidilmemiştir. Bu süreden sonra ve 8.6.1978 günlü olağanüstü genel kurul kararıyla süre uzatımına gidilmişse de; açıklandığı gibi, süre bitiminden sonra uzatım kararı alma yasal olanağı yoktur. Böyle olunca TTK. nun 434/b-1. maddesi hükmünce davacı şirketin kendiliğinden sona ermiş olduğu kabulü zorunlu ve bu nedenle hükmün bozulması gerekir.. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve Türk Ticaret Kanunun yoruma elverişli olmayan açık hükümleri karşısında fiili duruma geçerlilik tanınamayacağına göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 7.5.1985 gününde yapılan ilk görüşmede yeterli çoğunluk sağlanamadığından, 5.6.1985 gününde ikinci görüşmede salt çoğunlukla karar verildi.