 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1983/6-305
K: 1984/61
T: 13.2.1984
765/m.448,50,51
Dosya kapsamına, toplanan delillere göre;
Öldürülen L.Ç.'ın annesi M.Ç.'ın üvey oğlu ile sanık Cebrail'in kızı evlidir. Dosyadaki resmi belgelere göre Mesume adına trafikte kayıtlı bulunan traktörün 80.000 liralık bedelini L.Ç. hanımı Feride'nin altınlarını satarak ödemiş, traktör bedelinin 150.000 liralık bölümü de Mesume tarafından 60.000 liralık bölümü ise Cebrail tarafından ödenmiştir. Taraflar anlaşamamış, maktul Latif traktör ortaklığının feshini istemiştir.
Diğer taraftan maktul Latif ve kardeşleri, anneleri Mesume'nin Cebrail ile cinsi ilişkide bulunduğu kanısını taşımaktadırlar. Olay günü gece Mesume yanında oğlu Oruç ve sanık Cebrail olduğu halde Ali Kamer köyüne gitmişler ve saat 24.00 sıralarında bu köyden Mesume'nin Yatçı Köyündeki evine gitmişlerdir. Bu evde bir süre oturan Cebrail evden ayrılmış, ancak gece saat 02.30 sıralarında Mesume'nin evine tekrar dönmüştür. İki katlı olan evin alt katında oturan Mesume'nin büyük oğlu maktul Latif, Cebrail'in geldiğini öğrenince üst kattaki annesinin evine çıkmış, salona girmiştir. Salonda gördüğü Cebrail'e ( sen burada ne arıyorsun? ) diye sorduğunda aralarında tartışma başlamış, Latif, Cebrail'e bir yumruk vurmuştur. Cebrail, tabancasını çekmiş, Latif geriye doğru çekilerek kız kardeşi Birgül'e "bana bıçak getir, onu öldüreceğim" isteğinde bulunmuş, bıçak getirilmeyince evde bulunan bıçağı alarak Cebrail'in üzerine doğru saldırmıştır. Kaçan Cebrail salona açılan ve arkadan sürgüsü bulunan bir odaya sığınmış, kapıyı kapatmıştır. Maktul kapıya yaklaşınca sanık maktule kapı arkasından "Latif şimdi böyle mi oldu?" diye sormuş, Latif'de "evet böyle oldu" cevabını vermiştir. Bu cevap üzerine sanık Cebrail tabancasını kapıya doğru ateşlemiş, kapıdan salona düşen mermi çekirdeği maktule isabet etmiştir. Bu 1. atışı müteakip derhal kapıyı aralayan sanık Cebrail ikinci defa tabancasını ateşlemiş, maktulü yaralamış ve salondan kaçarken maktul Latif kardeşi Cafer'in eşi Susan, sanığa balta ile saldırarak yaralamış, maktul göğsünden aldığı kurşun yarası ile olay yerinde vefat etmiştir.
Yukarıda açıklanan ve mahkemece de kabul edilen oluşa göre, ilk saldırı her ne kadar maktulden geçmiş ise de, sanık tabancayı çekerek odaya girinceye kadar ateş etmemiş ve maktulde bıçakla sanığa bir darbe yapamamıştır. O halde ilk aşamada maktulden gelen ve filhal def'i zaruretini doğuran bir durum yoktur. Sanık odaya girip kapıyı kapayarak kendisini güvenceye almıştır. Sanık Cebrail'in girdiği odadan "şimdi böyle mi oldu?" sorusuna maktul Latif "evet öyle oldu" yolunda cevap vermesi üzerine, sanık Cebrail sığındığı oda kapısından ilk atışı oda kapısına yapmış, daha sonra oradan çıkarak maktulün göğsünü hedef alıp 1,5 metreden ateş ederek maktulu göğsünden yaralayıp öldürmüştür.
Sanık ilk atışını kapı arkasından yaparak hedef gözetmediği halde ikinci atışını maktulün hayati olmayan bölgelerine yapma olanağına sahip bulunmasına rağmen, bunu yapmayarak daha etkili nitelikte tabancasını göğüs gibi hayati bölgeye tevcih ederek maktulü göğsünden yaralayarak öldürmüştür.
Sanık, maktule haksız bir saldırının devamı sırasında ve yasal savunma koşulları altında iken ateş etmemiştir. Bu koşullar bertaraf edildikten sonra ateş etmiştir. O halde sanık yasal savunma durumunda değildir.
Bu itibarla TCK.'nun 448, 51/1. maddeleri yerine 50. madde ile uygulama yapılması isabetsiz, katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan, direnme hükmünün bu yönden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün istek gibi BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 13.2.1984 tarihinde oybirliği ile karar verildi.