 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1983/482
K: 1983/18
T: 31.01.1983
DAVA : Dosyaya, oluşa ve mevcut delillere göre:
Bursa Endüstri Meslek Lisesi mezunu, Edirne Vali Muavininin oğlu olup, halen İstanbul Yıldız Mimarlık ve Mühendislik Akademesinde memur statüsünde teknisyen olarak çalışan ve suç tarihinde 241. Piyade Alayında çavuş rütbesiyle askerlik görevini yapan sanıklardan Musa Ürcüment Kösem'in, İstanbul'da yıllık iznini kullanıp Lüleburgaz'daki kıt'asına asker elbiseli dönerken, yanında bulunan arkadaşı er Nihat Şanlı ile sohbet ederken subayları kastederek "bunların hepsi kendini beğenmiş ot kafalı heriflerdir.. Bizim Binbaşı keleğin biridir.. Tümen komutanı Korgeneral olacağım diye götünü yırtıyor.. Hepsini kafaya aldım, hepsi bana gebe. Bunların menfaat karşılığı yapamayacakları şey yoktur" diye subayları kastederek "Eğitim yürüyüşü onlara zor geliyor. Ama Tümen Komutanı olmasa hiçbirşey yapamazlar, yine de bir kısmı eğitime falan çıkmıyor" ve yine bir rütbeliden bahsederken "Evde çocuklarına söz geçiremez, burada bizi kırar geçirir, kendisi evde çocuklara bakarken karısı onunla bununla dolaşır" şeklinde sözleri söylediği, önlerindeki sırada yalnız başına sivil kıyafette oturan, İsth ve İ.K.k.Ş.Md. Kurmay Kd. Yzb. Hikmet Ergin tarafından duyulmuş, sanıkların hüviyetlerini ve izin kağıtlarını alan Hikmet Ergin bağlı bulunduğu Komutanlığa ihbarda bulunmuştur.
Ceza Genel Kurulunun 5.12.1966 gün, 276-456 ve 27.4.1981 gün, 91-159 sayılı kararlarında da açıklandığı gibi aleniyet suçun, herkesin görebileceği bir yerde işlenmesi anlamındadır. Aleniyet ile ihtilatı birbirine karıştırmamak lazımdır. İhtilat: TCK. 480 ve 482. maddelerinde hükme bağlanmış tahkir ve sövme suçlarının ikiden fazla kişice duyulup bilgi edinilecek şekilde işlenmesidir.
Şu hale göre ihtilatın niteliği, fiilin başkaları tarafından duyulup, bilgi edinilecek şartlar içinde işlenmesidir. Aleniyette ise esas olan şey suçun başkaları tarafından görülüp işitilebilecek surette işlenmesidir. İhtilat unsurunda hedef, saldırılan "kişilerce duyulması ve bilgi edinilmesi" olduğu halde aleniyette, umumi bir yerde işlenen fiilin başkaları tarafından görülüp işitilmesi şart olmayıp, görülüp işitilebilir olması yeterli sayılır.
Beyanlarının samimiyetinden kuşku duyulması için herhangi bir neden bulunmayan tanık Kurmay Yüzbaşı Hikmet Erğin'in (Sanığın otobüs içerisinde diğer yolcuların rahatlıkla duyabilecekleri bir ses tonu ile konuştuğunu) açıkça belirtmesi, sanığın safettiği tahkir ve tezyif edici sözlerin askeri kuvvetlerin tümüne raci olduğunun açıkça anlaşılması karşısında, C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan 8. Ceza Dairesi Başkanı Orhan Erdoğan: (Yolcu otobüsünde yanyana oturan iki kişi arasında geçen bir özel konuşmayı merak ile izleyip dinlemek suretiyle edinilen ve bir kişinin tekelinde kalmış bilgi, aleniyetin ve aleniyete çıkarma kastının varlığını göstermez. Olayda aleniyet çıkarma ögesi yoktur) diyerek; diğer üyeler ise: (itirazın haklı nedenlere dayandığını) ileri sürerek, C. Başsavcılığı itirazının kabulü gerektiği yolunda oy kullanmışlardır.