 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1983/470
K: 1984/239
T: 25.06.1984
DAVA : Mütecaviz sarhoşluktan sanık E.K.'ın hükümlülüğüne dair GÖRELE Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 4.3.1983 gün ve 40 - 37 sayılı hüküm, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesince incelenerek 1.12.1983 gün ve 7801 - 8087 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığının, CMUK.nun 322 nci maddesi uyarınca Özel Daire Kararının kaldırılarak hükmün onanması istemini bildiren 20.12.1983 gün ve 151 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Mütecaviz sarhoşluktan sanık E.K. 'ın TCK.nun 572/1, 59 ve 647 sayılı Kanunun 4/1 inci maddeleri uyarınca sonuç olarak 2500 lira hafif para cezasıyla cezalandırılmasına, verilen ceza ertelendiğinde ileride bir daha suç işlemekten çekineceği konusunda da Mahkemesinde kesin kanı uyandırılmadığından, verilen cezanın 647 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi gereğince ertelenmesine yer olmadığına ilişkin hükmü, Özel Daire;
(Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak Yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi) isabetsizliğinden bozulmasına oybirliğiyle karar vermiştir.
Bozma kararına yasal sürede itirazda bulunan C. Başsavcılığı itiraz yazısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 24.4.1980 gün ve 1900/8 - 20 esas, 1980/139 sayılı kararında, "sanığın cezasının ertelenmesi halinde ileride suç işlemekten çekineceği kanaatı hasıl olmadığı" gerekçesiyle ertelemeye mahal olmadığına dair verilen kararda gösterilen gerekçe, sanığın kişiliğine bağlı nedenleri içermekte ve bu nedenler değerlendirilerek ertelemeye mahal olmadığına karar verilmektedir. Karardaki gerekçenin yasal bir gerekçe olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün istek gibi onanmasına karar verilmesini istemiştir.
Dosya içeriğine göre, sanık halkın rahatını bozacak ve rezalet çıkaracak surette ve aşikar bir halde sarhoş olarak Z.S.'ın evi kapısını çaldığı, kapı açılmayınca küfrederek camı kıracağını ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.
Yerel Mahkeme, sanığın suçunu ikrar etmesini takdiri indirme nedeni kabul etmiş, ayrıca kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezayı para cezasına dönüştürerek sanığın cezasının şahsileştirmiştir.
Mahkeme daha ileri giderek para cezasının ertelenmesini uygun görülmemektedir.
Mahkeme ertelemeye yer olmadığına karar verirken:" verilen ceza ertelendiğinde ileride bir daha suç işlemekten çekineceğini kanısına varamadığı" gerekçesine dayanmaktadır.
Bu gerekçe, 647 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinin öngördüğü bir gerekçe değildir.
Bu itibarla Özel Daire bozması usul ve yasaya uygun bulunduğundan, itirazın reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk kararına katılmayan üyeler, Yerel Mahkemenin gösterdiği gerekçenin yasal olduğunu belirterek itirazın kabulü yolunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle itirazın reddine, 28.5.1984 günlü 1. incelemede yasal çoğunluk sağlanmadığından 25.6.1984 günlü ikinci incelemede salt çoğunlukla karar verildi.