 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1983/43
K: 1983/275
T: 06.06.1983
DAVA : Dosya kapsamına, toplanan delillere göre;
Mağdur M.K., olay tarihinden üç sene kadar önce sanık Mevlüt'ün oğlu Ramazan'ın eşinin ırzına geçmiş, bu nedenle Ramazan, mağdur Mehmet'e tabanca ile ateş ederek öldürmeye tam teşebbüste bulunmuş, mahkum olduğundan cezasını çekmeye başlamıştır. Olayın meydana geldiği 19.6.1977 günü mağdur, motorsikleti ile yanında tanık İsmail olduğu halde, gitmekte iken sanık gelinin ırzına geçen mağdura 12 metreden av tüfeği ile ateş ederek sol meme üstünden iki adet, arkus kostranın üstünden iki adet etrafı yanık kesme yaraları, sol koltuk altından geniş yanıklı parçalı kanayan ateşli silah yarası, sol kolda arter kanaması doğuran yara ile onu yaralamış, tedavi gören mağdur kurtarılmıştır. Olayın nedeni, müdahilin sanığın gelinin ırzına geçmesidir.
Mağdurun bu hareketinde haklı olduğu kabul edilemez.
Mağdur haksızdır. Haksız kışkırtmanın faile karşı işlenmiş olması şart değildir. Haksız eylemin failin yakını bir kimseye veya failce sayılan bir kişiye veya faile tamamıyla yabancı bir şahsa karşı işlenmiş olabilir (Dönmezer-Erman) 11, 352, 353, (Logos) ve Majno bu konuda yasanın ayırım yapmadığını kabul etmektedir. Failde, hiddet veya şiddetli elem yaratan tahrik fiilinin hedefi çok geniş bir mana taşımaktadır. Tahrik eylemi niteliği itibarıyla sürekli hiddet veya eleme neden olabilir. Suçun tahrikten hemen sonra işlenmesi zorunluğu yoktur. Zira failde, haksız tahrikin yarattığı hiddetin veya şiddetli elemin etkisi sürebilir.
Olayımıza bu açıdan baktığımızda sanık katılanı gelinin ırzına tecavüz etmesi nedeniyle öldürmeye teşebbüs ettiğine göre, katılandan gelen bu haksız hareketin sanık lehine adi tahrik olarak kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, kendiliğinden temyize tabi direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, direnme hükmünün istek gibi BOZULMASINA, 6.6.1983 tarihinde oybirliği ile karar verildi.