 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1983/361
K: 1984/40
T: 30.01.1984
DAVA : 6085 sayılı Kanuna Muhalefetten sanık (H.T.)'ın hükümlülüğüne dair UŞAK 1. Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 17.5.1983 gün ve 160-247 sayılı hüküm, sanığın temyizi üzerine yargıtay 7. Ceza dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 18.7.1983 gün ve 345-368 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş, koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 31.10.1983 gün ve 7/5909 sayılı tebliğnamesiye 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 6085 sayılı yasaya aykırı davranışta bulunmaktan sanık (H.T.)'ın anılan yasanın 31, 58/C ve 5435 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca sonuç olarak 16.500 lira hafif para cezasıyla cezalandırılmasına "olayın oluşu ve suçun işleniş tarzı ve duruşmada gözlenen ahlaki eğilimleri itibariyle cezasının tecili halinde bir daha suç işlemeyeceğine dair mahkemeye kanaat gelmediğinden tecile yer olmadığına" ilişkin hükmü, Özel Daire; 647 sayılı kanunun 6. maddesinde yazılı erteleme koşullarını tesbit edin kurallar gerekçe olarak alınıp, objektif ve subjektif nedenleri açıklanmadan ve bu konuda araştırma yapılmadan tecile yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırıdır" biçimindeki gerekçesiyle bozmuştur.
Mahkeme ise, Bozulan kararımızda "olayın oluşu, suçun işleniş tarzı ve sanığın duruşmada gözlenen ahlaki eğilimleri itibariyle cezasının tecili halinde bir başka suç işlemeyeceğine dair mahkemeye kanaat gelmediğinden sanığın cezasının tecil etmeme yoluna gidilmiştir." biçimindeki ertelememe gerekçesi yasaldır. Zira; mahkemeyi bu sonuç ve kanaata vardıran haller, hakimin duruşmadaki sanık üzerindeki gözlemleridir. Bu gözlemlere göre sanık mahkeme üzerinde olumlu bir intiba bırakamamış ve cezasının tecili halinde ileride suç işlemeyeceği kanaatını vermemiştir. biçimindeki gerekçe ile ilk hükümde direnmiştir.
Bozmadan sonraki bu açıklamalar yasal nitelikte görülmüştür.
Bu itibarla sanık vekilinin temyiz itirazlarıın reddi ile direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki isteme aykırı olarak son açıklamalara göre direnme hükmünün ONANMASINA, 30.1.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.