Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1983/12-10
K: 1983/88
T: 28.2.1983
  • NAFAKA BORCUNU ÖDEMEME SUÇU (Sözkonusu Nafakayı Ödediğinden Cezası Yarıya Düşürülen Sanığın Hapis Cezasının Para Cezasına Çevrilmesi)
  • HAPİS CEZASININ PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİ (Nafaka Borcunu Ödememe Nedeniyle Verilen Cezanın 30 Günden Az Olması)
  • 30 GÜNDEN AZ HÜRRİYETİ BAĞLAYICI CEZANIN PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİ ZORUNLULUĞU (Nafaka Borcunu Ödememekten Kaynaklanan)
647/m.4
DAVA : Nafaka borcunu ödememekten sanık Ahmet'in hükümlülüğüne dair İstanbul 4. İcra Ceza Mahkemesi'nden verilen 23.8.1982 gün ve 40-263 sayılı hüküm sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 12. Dairesi'nce incelenerek 25.11.1982 gün ve 8555-8718 sayılı ilam ile onanmasına karar verilmiştir.
C.Başsavcılığı'nın CMUK.nun 322. maddesi uyarınca özel dairenin onama kararına itiraz etmesi, onama kararının kaldırılması ve hükmün bozulması istemini bildiren 17.1.1983 gün ve 10 sayılı itiraznamesiyle dosyanın 1. Başkanlığa gönderilmesi üzerine; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Nafaka borcunu ödememek suçundan sanık Ahmet'in yapılan yargılaması sonunda, İstanbul 4. İcra Ceza Mahkemesi'nce, 24.3.1982 gün ve 2/46 sayı ile İİK.nun 344. maddesi gereğince 1 ay 10 gün hapis cezasıyla tecziyesine ilişkin hüküm, 12. Hukuk Dairesinin 26.9.1982 gün ve 5314-5888 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
Kesinleşen bu kararın infazı sırasında borçlu- sanık, takibe konu icra borcunu ödediğinden bahisle İİK.nun 354. maddesi uyarınca cezanın düşmesini ve geriye kalan ceza için de 647 sayılı yasanın dikkate alınarak bu cezanın paraya çevrilmesini talep etmesi üzerine İstanbul 4. İcra Tetkik Mercii 23.8.1982 gün ve 27-46 sayı ile: ( Sanık hakkındaki cezanın mahkeme masrafı ve vekalet ücretine halel gelmemek kaydıyla İİK.nun 354. maddesi gereğince yarı nisbetinde indirim yapılması gerekmesi, sanığın temyizi üzerine hükmün onanmış olması, bu takdirde cezanın tamamının ortadan kaldırılamayacağı 647 sayılı kanunun 4 ve 6. maddelerinin kararın kesinleşmesinden sonra uygulama yeri olmaması sebepleri karşısında hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı itiraz yoluna başvuran C.Başsavcılığınca :
Borçlu sanık hakkında daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir ay 10 gün hafif hapis cezası mı, yoksa İİK.nun 354/2. maddesinin tatbiki sonucu yarıya düşürülmesi ile infazın 20 gün hafif hapis cezası üzerinden yapılmasına dair son mercii kararı mı nihai hüküm olarak esas alınacaktır.
Son mercii kararında açıklandığı üzere, artık 1 ay 10 günlük hürriyeti bağlayıcı cezanın değil, yapılan indirimle 20 günlük hürriyeti bağlayıcı cezanın infazı sözkonusu olacağına göre; sanığın adli sicil fişinde bu miktar esas alınacaktır. Ayrıca, ileride TCK.nun 81. maddesinin tatbiki sözkonusu olduğundan da bu 20 günlük ceza miktarı üzerinden uygulama yapılacaktır. Demek ki, sadece 20 günlük hürriyeti bağlayıcı cezaya ait mahkumiyet kararı geçerli olacaktır. Bu durumda davanın esasını teşkil eden ve nihai mahiyetteki 20 günlük hürriyeti bağlayıcı cezanın miktarı esas alınıp 2248 sayılı yasa ile değişik 647 sayılı yasanın 4. maddesinin tatbik edilmemesi haksız bir sonuç doğrucaktır. Zira anılan yasanın 4. maddesinde açıklandığı üzere; suç tarihinden önce para cezası veya tedbire çevrilmiş olsa dahi hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum edilmemiş olanlar hakkında, 30 güne kadar hürriyeti bağlayıcı cezalar yasanın öngördüğü şekilde para cezasına çevrilmesi zorunluluğu getirilmiş olmasına göre, sabıkası olmadığı anlaşılan sanığın 20 gün hürriyeti bağlayıcı cezasının da para cezasına çevrilmesi zorunluluğunun dikkate alınması gerekirdi.
647 sayılı kanunun "Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun" olarak adlandırılmasından da meselemiz bakımından şu önemli sonuç ortaya çıkmaktadır. Son mercii kararında sanık hakkında 20 gün hürriyeti bağlayıcı cezanın infazına karar verilirken, mahkemece infazına karar verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın miktarına göre 2248 sayılı yasanın uygulama açısından getirdiği yasal sorumluluğun dikkate alınması gerekirdi.
Açıklanan nedenlerle özel daire kararının kaldırılması ve 647 sayılı kanunun 4. maddesinin uygulanmasına ilişkin itirazımız doğrultusunda karar verilmesi talep olunmuştur.
647 sayılı yasanın 2248 sayılı yasa ile değişik 4. maddesinde suç tarihinden önce para cezasına veya tedbire çevrilmiş olsa dahi, hürriyeti bağlayıcı cezalarla suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olanların mahkum edildikleri kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar, yasada yazılı ceza ve tedbirlerden birine çevrilir ) hükmüne yer verilmiştir.
647 sayılı yasa isminden de anlaşıldığı üzere "Cezaların İnfazı"na ilişkin bir yasadır. Sanıklara hükmedilen cezaların "30 günlük" yasal haddi aşıp aşmadıklarının tayininde çeşitli yasal indirimler yapıldıktan sonra infazına karar verilen ceza miktarı esas tutulur.
Sanık hakkında, mahkumiyetine ilişkin nafaka borcunu ödediği için İİK.nun 354/2. maddesinin uygulanması suretiyle yeni bir hüküm kurulduğu bu hükümle sanığın "kalan 20 günlük hapis cezasının infazına" karar verildiği gözönünde tutularak sanığa verilen hapis cezasının 647 sayılı yasanın 4. maddelerinde yazılı ceza ve tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinden C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile 12. Hukuk Dairesinin 25.11.1982 gün ve 8555-8718 sayılı kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, 28.2.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini