 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1983/9557
K: 1984/1114
T: 08.02.1984
DAVA: Taraflar arasındaki noksan ödenen kıdem tazminatının tahsili davasının husumet yönünden reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatlarınca istenilmesi üzerine .... gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Olayda davacının çalıştığı şeker fabrikalarının ayrı ayrı işyerleri olduğu kuşkusuzdur. İş Kanununun değişik 14/3. maddesi uyarınca "işçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır." Bu hükmün uygulanmasında farklı işyerlerinin aynı işverene bağlı olması zorunludur. Olayda önceki hizmetlere ilişkin olarak kıdem tazminatı, davalı Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketinden istenilmektedir.
Mahkemece öncelikle kıdem tazminatının ilişkin bulunduğu Şeker Fabrikası ile Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketinin kuruluşuna ilişkin düzenleyici kurallar ve 6747 ve sair yasa hükümleri kuruluşların idari ve mali durumları açısından incelenip değerlendirilerek, davalı Türkiye Şeker Fabrikalarınca davacı hakkında yapılan işlemler de gözetilerek, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği dikkate alınıp sonucuna göre karar vermek gerekirken, belirtilen yönler incelenip karar yerinde değerlendirilmesinden mücerret kuruluşların aynı tüzel kişilikleri olduğu gerekçesiyle eksik inceleme ile davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. Karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, ... 8.2.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Gerçekten Kütahya-Adapazarı Şeker Fabrikaları A.Ş.leri her ne kadar hukuki statüleri bakımından Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi, ayrı birer özel hukuk tüzelkişileri iseler de; dosyadaki bilgi ve belgelerden, pancar kooperatifleri ve iştirakleri bakımından ve ilgili mevzuat hükümleri açısından bu iki şirketin kuruldukları günden beri Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin almış olduğu tavsiye kararları doğrultusunda ve bu şirket elemanlarınca sevk ve idare edildikleri, gerek pancar bedelleri, gerekse diğer üretim girdilerinin Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. tarafınden temi edilip yıllık yatırım ve finansman programlarının özel şeker şirketlerini de kapsayacak şekilde şeker sanayii olarak düzenlendiği, işçi almak, gerekli gördüğü işçileri kendisine bağlı şeker fabrikalarında ya da özel şeker fabrikalarına nakledip orada çalıştırmak yetkisine sahip bulunduğu, böyelce özel şeker fabrikalarında çalıştırdığı işçilere karşı da işveren sıfatıyla hareket ettiği, davacının istihdamının da Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nce sağlanıp naklinin yine bu şirket tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda davalı Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin her iki fabrikadaki çalışmalarından dolayı davacıya karşı işveren sıfatını haiz olduğu, bu nedenle husumetin adı geçen şirkete yöneltilmesinin doğru bulunduğu kanaati ile davanın husumetten reddi kararının kesin olarak bozulması oyundayız.