 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1983/8849
K: 1983/11194
T: 26.12.1983
DAVA: Davacı, davalıya ait işyerine 1.3.1958 tarihinde işe girmiş, 27.6.1960 tarihinde ayrılmış, 13.2.1963 tarihinde tekrar aynı işyerinde işe girerek 1.3.1982 tarihine kadar çalıştıktan sonra bu tarihte emekli olmuştur. Davalı 13.2.1963-1.3.1982 arası için kıdem tazminatı ödemiş, fakat 1.5.1958-27.6.960 tarihleri arası için işten kendisinin ayrıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı ödememiştir. Davacı, 27.6.1960 tarihinde muvazzaf askerlik nedeniyle ayrıldığını iddia ederek bu sürenin de kıdem tazminatı hesabında nazara alınmasını istemiştir. Gerçekten olayın oluş tarzı, davacının askerlik dönüşü tekrar aynı işyerinde işe girip emekli olduğu tarihe kadar devamlı çalışması gibi durumlar dikkate alandığında 27.6.1960 tarihindeki ayrılışının muvazzaf askerlik sebebine dayandığının kabulü gerekir. Esasen bu yön mahkemenin de kabulünde olmuştur. 1475 sayılı İş Kanununun değişik 14. maddesinin 1. bendinin 3. fıkrası ve 2. bendi hükümleri gereğince muvazzaf askerlikten önceki sürenin sonraki hizmet süresine eklenerek kıdem tazminatı ödemesi gerekir. 3008 sayılı İş Kanununu döneminde hizmet süresinin 3 yıldan az olması bu birleştirmeye engel değildir. Anılan dönem için kıdem tazminatı ödenmediği ise ibranameye ters düşen savunma ve dosya münderecaatın ile sabittir. O halde, davacının 27.6.1960 tarihinden önceki hizmet süresinin de kıdem tazminatında nazara alınması gerekir. Mahkemenin yazılı şekilde isteği reddetmiş olması bozmayı icabettirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten davacı yararına BOZULMASINA; peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.12.1983 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, işyerinde çalışmakta iken 27.6.1960 tarihinde askere gitmek için işten ayrıldığını ileri sürmesine karşılık, inkar edilmeyen dosya arasındaki 28.6.1960 tarihli belgede sebep gösterilmeden iş aktini feshettiği yazılıdır. Buna karşılık Askerlik Şubesi yazısından davacının 24.1.1961 tarihinde işte ayrıldığı yazılıdır. Görülüyor ki, davacı işte ayrıldıktan 7 aya yakın bir zaman sonra askere gitmiştir. Bu hayatın olağan akışına göre gerekli hazırlıklar için çok uzun bir süredir. Şu halde verdiği belgenin aksine davacının muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla işten ayrıldığını hayatın olağan akışı içinde kabul etmek mümkün değildir. Ancak davacı askerliğe davet edilmiş şu veya bu sebeple sevki gecikmiş olabilir. Askerlik şubesinden böyle bir durum olup olmadığı sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken noksan tahkikatla davanın reddine karar verilmiştir. Bu sebeple sayın çoğunluğun bozma kararına sonucu itibariyle katılamıyorum.