 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1983/10380
K: 1984/2080
T: 28.02.1984
DAVA: Davacı, idare avukatınca, davalıya fazla ödenen kıdem tazminatının geri alınması isteğiyle açtığı davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde dosya incelenerek (...) işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yolsuzluk görülemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, (...) 28.2.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI: Davacını işyerindeki hizmeti iki dönemde geçmiş olup ilk dönem 20.6.1963'te sona ermiş; işe askerliği müteakip 11.5.1966'da gireek 4.6.1982 tarihinde emeklilik suretiyle ayrılmıştır. Davacı 20.6.1963'te ayrılırken kıdem tazminatını almış, ancak 1966'da yeniden işe girerken aldığı kıdem tazminatını o zamanki Toplu İş Sözleşmesine dayanarak iade etmiş, bundan sonra da 16 yıl kadar çalışmıştır. İşveren son olarak davalının kıdem tazminatını öderken davalı ilk işe girişinde yani 20.6.1963'ten önceki ilk dönemi katarak 1982'deki ücetinde kıdem tazminatını ödemiş ancak daha sonra aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceği gerekçesiyle davalı işçisi hakkında önceki dönem nedeniyle yapılan ödemenin geri alınması davası açmış, mahkeme de davalının ancak işverene iade ettiği kıdem tazminatını isteyebileceğini belirterek davayı kabul etmiştir. Aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı istenemeyeceği kuşkusuzdur. Ancak olayda davalı işçi Toplu İş Sözleşmesine dayanarak ve iyi niyetle önceden aldığı kıdem tazminatını iade etmiş, davacı işveren de bunu kabul ederek almış ve davalı sadakatle onaltı yıl daha çalışarak emekli olmşutur. Olayda davalı işçinin, sırf yüksek ücretten yeni bir hesaptan yararlanarak açıktan daha fazla kıdem tazinatı almak amacıyla hareket etmediği, aksine hizmet sürelerine göre değerlendirme yapıldığında tamamen bir Toplu İş Sözleşmesinin geçerli olduğu düşüncesiyle ve iyi niyetle hareket ettiği açıklıkla meydana çıkmaktadır. O kadar ki işveren dahi o Toplu İş Sözleşmesine göre bidayette ödeme yapmıştır. Bu durum karşısında ilk defa kıdem tazminatı ödenmesi söz konusu olmadığından geri alma davasının reddi gerekirken kabulü isabetsiz olduğundan çoğunluğun onama kararına karşıyım.