 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1983/10347
K: 1984/591
T: 27.01.1984
DAVA : Davacı davalıya fazla ödenen kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme isteği reddetmiştir. Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Kıdem tazminatını doğuran ayrılış halleri 1475 sayılı yasanın değişik 14. maddesinde olumlu biçimde sayılmış. Bunlar arasında istifa hali sayılmamıştır. Yine aynı yasanın 14/5 maddesinde de bir önceki fıkra hükmü uyarınca hizmet birleştirilmelerinde birleştirilecek hizmetin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona ermesi suretiyle kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmıyacağı esası getirilmiştir.
Yasanın bu kuralları buyurucu objektif hukuk kurallarıdır. Uyulması zorunludur. Her ne kadar 14/5 maddede hizmet akdinden bahsedilmekte ise de, genel amacı işçi haklarına yönelik İş Kanununda hizmet aktiyle çalışan işçiye yasaklanmış bir hakkın memuriyetten istifa haline tanınmış olacağı düşünülemez. Aksi düşüncesinin ekonomik ve sosyal bir çok sakıncaları yanının kıdem tazminatının amaç ve temel ilkeleriyle bağdaştırılması da mümkün değildir.
Davacının kıdem tazminatı hesabına katılan memuriyet hizmetinden haklı bir sebep olmaksızın istifa suretiyle ayrılmıştır. O halde hesaba dahil edilmemesi gerekir. Mahkemenin değişik düşüncesiyle karar vermesi isabetsizdir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten davacı yararına BOZULMASINA, 27.1.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Hizmet aktinin kıdem tazminatını gerektirmeyecek şekilde sona erme hali hizmet aktine tabi olarak geçen süre için geçerli olup T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak geçen süre için sözkonusu değildir. Bu itibarla davacının T.C. Emekli Sandığının tabi olarak geçen hizmet istifa ile son bulmuş olsa dahi kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gerekir. İdarenin bu şekilde ödeme yapmasında usul ve kanuna aykırı bir cihet yoktur. Bu nedenle anılan süre için ödediğini geri isteyemez. Mahkemenin ret kararının onanması oyundayım .
KARŞI OY YAZISI
İş Kanununun değişik 14 ncü maddesinin 5 nci fıkrası hükmüne göre T.C. Emekli Sandığı kanununu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız SSK tabi olarak sedece aynı yada değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Yasasına göre yaşlılık veya malüllük veyahut toptan ödemeye hak kazanacak şekilde bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet süreleri toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenmesi öngörülmüştür.
Her ne kadar istifa hali hizmet sözleşmesi kıdem tazminatı ödenmeyecek biçimde sona erdirme hali ise de, hizmet aktine tabi çalışma ile emekli sandığına ve memur statüsüne bağlı çalışma durumlarını ayırmak gerekir.
Diğer bir anlatımla memur statüsüne bağlı olarak geçen hizmet süresi için bazı haller dışında istifa halinden başka bir biçimde sona erdirme durumu bahis konusu olamaz. Kıdem tazminatının ödenmemesini gerektiren istifa hali hizmet sözleşmesine bağlı çalışmalar için düşünülebilir. Yasanın lafzı, ruhu ve yorumunun bu anlamda olduğu kuşkusuzdur. O halde kıdem tazminatı hesabında T.C. Emekli Sandığına tabi olup istifa ile sona eren çalışmalarında gözönünde tutulması gerekir. Nitekim davacı idare de bu espiri ile kıdem tazminatını hesaplama ve ödemede bulunmuştur. İşi terk anamında bir istifa hali de yoktur. Artık ödenen bu meblağın geri istenmesi yasanın amacına aykırı olduğu gibi koşulları da bulunmamaktadır.
Bu nedenle geri almaya ilişkin istemi reddeden yerel mahkeme kararının onanması düşüncesiyle çoğunluk kararına katılınmamıştır.