 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1983/1
K: 1983/2492
T: 21.03.1983
DAVA: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, hizmet ikramiyesi, ikramiye
ve yılık ücretli izin parası ve manevi tazminatla terfi farkının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delilerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Sendika yöneticilerine toplu iş sözleşmesi ile 90 gün üzerinden kıdem tazminatının kabul edilmesi geçersizdir.
2- Gerçekten 1475 sayılı İş Kanunu'nun değişik 14'üncü maddesinin 13'üncü fıkrası hükmünce, bu nmaddede belirtilen kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük sürenin hizmet akitleri veya Toplu İş Sözleşmeleri ile işçi lehine değiştirilmesi mümkündür. Ancak bu değişikliğin Kanunun amacından uzaklaşmasına yer vermeyecek, işyerinde çalışanlar arasında eşitliği bozmayacak ve bir ayırım yaratmayacak biçimde olması gerekir. Bu esas, teminatın sözkonusu edildiği hallerle de geçerli olmalıdır.
Bu açıdan bakıldığında hükme asas alınan Toplu İş sözleşmesinin "Sendika Yöneticisi ve Temsilcisinin teminatı" başlığını taşıyan 46 ncı maddesinin, bu sıfatı haiz kimselerin hizmet akitlerinin feshinde her yıl için (90) gün üzerinden kıdem tazminatı ödenmesini öngören hükmüne geçerlilik tanınamaz.
O halde, zaten kanunda öngörülen tazminattan yararlanabilecek durumda olan davacıya, anılan Toplu İş Sözleşmesi hükmüne göre sendika üyesi işçilere tanınandan fazla kıdem tazminatına karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacının hizmet aktinin feshi İş Kanununu değişik 14'üncü maddesinin kıdem tazminatı ile ilgili 7,5 kat tavan sınırlamasının yürürlükte bulunduğu döneme rastlamaktadır. Bu sınırlayıcı hükmün gözönünde tutulmamış olması da hatalıdır.
4- Dosyadaki yazılara, toplanan deliller ve olayın oluş tarzı hep birlikte değerlendirildiğinde, hizmet aktinin feshinde sendikal tazminatı gerektirici bir yön görülmemektedir. Beliren hal, ancak iş Kanununun 13. maddesinin sondan bir öncki fıkrasındaki kötüniyeti oluşturabilir. Aksine değerlendirme ile sendikal tazminata karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerde davalı yararına BOZULMASINA, 21.3.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.