 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1983/2569
K: 1983/3065
T: 28.12.1983
DAVA : 6136 sayılı Kanuna aykırılıktan sanıklar İkram ve Nafiz'in yapılan yargılanmaları sonunda; sanık İkram'ın 6136 sayılı Kanunun 12/1, TCK.nun 59. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay ağır hapis, 12.500 lira ağır para cezasıyle sanık Nafiz'in 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK.nun 59. maddeleri uyarınca 10 ay hapis 2500 lira ağır para cezasıyla hükümlülüklerine ve zoralıma dair (Sinop Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 9.9.1983 gün ve 63 esas, 61 karar sayılı hükmün CMUK.nun 318. maddesi uyarınca sanık İkram vekili duruşmalı, sanık Nafiz vekili tarafından duruşmasız istenilmiş ve koşulları yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığı'nın onama - bozma istekli tebliğnamesi ile 30.11.1983 günü dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, yapılan inceleme sonunda :
Gereği düşünüldü :
KARAR : Olay tanıklarından Mustafa'nın yeminsiz dinlenmesi ve 26.9.1980 tarihli tutanakta imzaları bulunan jandarma erleri Emin, Mehmet, İsmail ile Adem'in bilgilerine başvurulmamış olması, dosya içindeki diğer kanıtlar karşısında sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni sayılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, Mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun biçimde oluşan kanı ve değerlendirmesine, sanığın ikrarına ve incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile sanık Nafiz hakkındaki hükmün (ONANMASINA), depo parasının gelir yazılmasına,
Sanık İkram ile ilgili temyize gelince :
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine. Ancak :
Sanığın işlettiği kahvehanenin bulunduğu Akliman Yöresi'nin kaçakçılık yapıldığı bilinen yerlerden olması nedeniyle sürekli olarak güvenlik denetiminde bulunduğu ve diğer sanık yönetimindeki kamyonunda bu kuşku sonucu durdurulduğu, İkram hakkında o güne dek her hangi bir ihbar alınmadığı, denetleme ve aramayı gerçekleştiren Merkez Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Ahmet'in anlatımlarından anlaşılmış ve İkram'ın babasından kalan bir kutu 25 adet mermiyi ısrarı üzerine Nafiz'e sattığı yolundaki savunmasının aksine bir kanıt elde edilememiştir.
Ticari amaç veya yurt içinde başka kişilere yaymaya yönelik bulunmayan ve bu niteliği ile tek bir olay çerçevesinde kalan eylemin, 6136 sayılı Yasanın 12. maddesinin ilk fıkrasında belirtilen kendine özgü yoğun ve yaygın davranışlar biçiminde değerlendirilmesine olanak bulunmayıp tek bir eylemle sınırlı kişisel gereksinimi içeren bireysel satış sayılacağı yolunca gelişen ve Ceza Genel Kurulun'ca da benimsenen dairemiz kararları ve özellikle 17.11.1982 günlü 4343/4732 sayılı kararında belirtildiği gibi, sanık İkramın yalnız 25 adet ve yaymaya elverişli olmayacak sayısallıktaki mermi satışıda kişisel gereksinim sınırlarında ve bireysel nitelikte bulunmuş ve mermi satıcılığı uğraşı içinde bulunduğuna ilişkin kanıt saptanmadığı halde 13. maddenin ilk fıkrası yerine varsayıma dayanan bir gerekçe ile 12. maddesi uyarınca cezalandırılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve vekillerinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında sanık İkram, vekilinin ileri sürdükleri itirazlar yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle istem gibi (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine, bozma nedeni ile tutuklanma tarihine göre başka bir suçtan tutuklu ve hükümlü değilse sanık İkram'ın (SALIVERİLMESİNE) ve bu amaçla C. Başsavcılığı'na tezkere yazılmasına, 28.12.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.