 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1983/1058
K: 1983/1193
T: 26.04.1983
DAVA : Çocuk kaçırmaktan sanıklar (Ş.A.) (H.Y.)'ın yapılan yargılanmaları sonunda TCK.nun 188/2. maddesi delaletiyle 180/1, 59. maddeleri uyarınca 4'er sene 2'şer ay ağır hapis, 1000'er lira ağır para cezasıyla hükümlülüklerine dair SAMSUN 1.Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 10.11.1982 gün ve 288 esas 254 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık (Ş.A.) vekili tarafından istenilmiş ve şartı depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 6.4.1983 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü :
KARAR : Oluşa ve kanıtlara göre maddi olay :
Samsun Devlet Hastahanesi Doğum Bölümünde Yardımcı Personel olarak çalışan sanık (Ş.A.)'ın normal doğum yapamayan ve gayriresmi yaşadığı kişinin isteği doğrultusunda tekrar çocuk yapmayı da şiddetle arzulayan diğer sanık (H.Y.)'la para karşılığı anlaşarak; suç tarihinde hastahaneye yatırılan ve ameliyatla doğum yapan (M.K.)'in yarı baygın halde olmasından ve ağır hastaların doğurduğu çocukların bakım için yakınlarına verilmesi şeklinde sürdürülen uygulamadan yararlanarak ve sanıklardan (H.Y.) kendisini akraba (Y.K.) yerine koyarak (S.K.)'ın katkısından ve nöbetçi servis hemşiresinin ihmalinden faydalanmak suretiyle yakınıcının yeni doğmuş çocuğunu hile ile ve nesebini gizlemek (yok etmek) amacıyle kendisinin doğurduğunu söyleyerek köye kaçırması ve kaçırılan çocuğun nüfusa tescil ettirilmeden eceli ile ölmüş olmasından ibarettir.
TCK.nun 78. maddesine göre bir kimse bir suçu işlemek için başka bir suç işlerse ikinci suç birinci suçun temel ögesi veya bu suçun cezasını artıran bir öğe olmadıkça işlenen ilk suç (vasıta) suçu, ikincisi (amaç) suçu oluşturacak ve her suç için kanunda öngörülen cezalar birlikte hükmolunacaktır.
Olayımızda TCK.nun 182/2. madde ve fıkrasında yazılı hile ile çocuk kaçırma suçu ve aynı kanunun 445. maddesinde yazılı nesebi yok etme (gizleme) suçu birlikte işlenmiş ve ikinci suç çocuğun ölmesi nedeniyle eksik teşebbüs derecesinde kalmıştır.
Şehvet hissi veya evlenme niyeti olmaksızın işlenen çocuk kaçırma ve alıkoyma suçlarının Türk Ceza Kanunun hürriyet aleyhine işlenen cürümlere ait ikinci bab üçüncü faslında yer almasına rağmen özgürlüğü daraltma ve kısıtlama suçlarında aranan özel kastın kaçırma ve alıkoyma suçlarında aranan genel kasıttan ayrı olarark gerçekleşmesine gerek olmadığı gibi TCK.nun 182. maddesinin 2. fıkrasında yazılı kaçırma ve alıkoyma suçlarına işleniş özelliklerine göre TCK.nun 179, 180 ve 181. maddelerinde yazıı yaptırımların öngörülmüş olması da özel kastın aranmasına neden olamıyacaktır.
Bu durumda : Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine ancak :
Sanığın iştirak ettiği nesep gizlemeye eksik kalkışma suçundan yaptığına uyan TCK.nun 64, 445, 61. maddeleri ile ceza tayin edilmemiş olması aykırılığı karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Kaçırma eylemiyle çocuğun ölümü arasında nedensellik bağı bulunmadığı başka bir anlatımla kaçırma sırasında kaçırılanın sağlığına bir zarar gelmediği halde sanığın TCK.nun 188/2. maddesi delaletiyle TCK.nun 179/2. maddesi yerine, yazılı şekilde TCK.nun 180/2. maddesiyle cezalandırılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş bulunduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 26.4.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.