 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1983/9271
K:1983/16948
T:22.11.1983
- TAPULAMA TESBİTİ
- HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUN TAPU KAYDI
ÖZET : İluletten yoksun tescile değer verilemez. Bu durumda davacı tarafın dayandığı tapu kaydının doğru temele dayanmamış olduğu ortaya çıkar ve o kayda değer tanımak olanaksızdır. Taşınmaz Trakya Bölgesi'nde olup, 2510 sayılı Kanunun 48. maddesi hükmünce bu bölgedeki iskan ile yazılı koşullar olayda gerçekleşmiş bulunmasına göre, bir an için kaydın dayanağının bulunduğu kabul edilse bile sonraki kayda değer verilir.
(2510 s. İskan K m. 48)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadakibelgeler okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında nizalı 290 ve 310 parsel sayılı taşınmazlar, ayrı tapu kayıtlarına dayanılarak......Anonim Şirketi adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunca red edilen davacılar Ferizan ve Beyhan (Behiye), ayrı tapu kayıtlarına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların payları oranında davacılar ile paydaş olan Şerife adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraf Eylül 1931 gün, 276 ve 277 sayılı; davalı taraf ise Mart 1932 gün, 368, 369 sayılı sicilden gelen Temmuz 1968 gün 83 ve 84 sayılı tapu kayıtlarına dayanmışlardır. Dayanılan tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazı kapsadığı mahkemece yapılan keşif, dinlenen bilirkişi ve tanık sözleri, uzman bilirkişinin krokili raporu ile saptanmış olduğu gibi esasen taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık da bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu tapu kayıtlarından hangisine değer verileceği yönünde toplanmıştır. Her iki tarafın dayandığı tapu kayıtları iskan yoluyla oluşturulmuş olup, tüm sınırları da aynıdır. İskan kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının iskan defterinde kayıtlı olmadığı bilirkişi raporu ile saptanmış, Toprak İskan Müdürlüğünün dosyada bulunan karşılık yazıları da bu yönü doğrulamıştır. Bu durumda davacı tarafın dayandığı tapu kaydı hukuki dayanaktan yoksun kalmıştır. Tapu kütüğüne iş bu kaydın mükerrer olduğuna işaret edilmiş olması dahi bu hususu doğrulamaktadır. İlletten yoksun tescile değer verilemez. Bu durumda davacı tarafın dayandığı tapu kaydı doğru temele dayanmamış olduğu ortaya çıkar ve o kayda değer tanımlık mümkün değildir. Kaldı ki taşınmazın bulunduğu yer Trakya Bölgesi olup, 2510 sayılı Kanunun 48. maddesi hükmünce bu bölgedeki iskan ile yazılı koşullar olayda gerçekleşmiş olduğuna göre bir an için kaydın dayanağının bulunduğu kabul edilse bile sonraki kayda değer verilir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin davacı tarafın dayandığı tapu kaydının önceki tarihli olduğu kabul edilerek ve hangi kaydın gerçeği yansıttığı yönü üzerinde durulmayarak taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmek suretiyle davalılar aleyhine hüküm oluşturulması isabetsiz, davalıların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesince harç alınmamasına, 22.11.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.