 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1983/17898
K: 1984/1723
T: 10.02.1984
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 674 parsel sayılı 1582 m2. yüzölçümündeki taşınmaz Ayşe, Ahmet, 748 parsel sayılı 364 m2. yüzölçümündeki taşınmaz ise Ayşe, Ahmet ve İbrahim adlarına vergi kaydına, pay satın almaya, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tesbit edilmiştir. Davalı Ahmet'in diğer paylara yönelik itirazı tapulama komisyonunca kabul edilmiştir. Davacılar Ayşe, İbrahim ve bunlar yanında tesbitine ve komisyon kararının tarafı olmayan Hafize miras payları bulunduğunu ileri sürürek dava açmışlardır. Mehmet, Şerife aynı hukuksal nedene dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece davalarının reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve katılanlar tarafından temyiz edilmiştir.
Taşınmazların tapulama tesbitlerine davalı Ahmet dışında itiraz eden olmadığı için onun payı yönünden tapulama tesbitleri kesinleşmiştir. Ayşe, İbrahim tapulama sırasında kendileri adına tesbit edilen paylarını dava etmişlerdir. Şu halde mahkemece uyuşmazlığın taraflar arasında ve dava edilen pay ile sınırlı olarak çözümlenmesi zorunludur. Bu durumda, Tapulama Kanununun 54. maddesi uygulanmaz. Davalı Halil terekesinin mirasçılardan davacılar ve diğerleri arasında paylaşıldığını, eşi Zahide ile ve oğlu Mehmet'e kaldığını kanıtlayamamış, mahkemece dinlenilen tanıklar ve bilirkişi taşınmazların davalı tarafın miras bırakan Halil'e ait olduğunu terekesinin iştirak halinde bulunduğunu, paylaşılmadığını davacı Ayşe ve İbrahim'in taşınmazlardaki dava konusu paylarını davalıya satmadıklarını bildirmişlerdir. İştirak halindeki paydaşlardan bir bölümünün yaptığı satış geçersizdir. Öte yandan yukarıda açıklanan niteliği itibariyla paya yönelik bulunan bu davaya tapulama tesbitinde kendilerine pay verilen ve tapulama tesbitine itiraz eden Tapulama Komisyonunda taraf olan kişi durumda olmayan Hafize, Mehmet, Şerife, davalı Ahmet yararına kesinleşen payda hak iddiasıyla davaya katılamaz. Tapulama Kanununun 31 ve 52. maddesi hükmünce bu kişilerin davasına tapulama mahkmesinde bakılamaz. Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak Ayşe ve İbrahim'in davasının kabulüne, katılan Hafize, Mehmet, Şerife'nin davası yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmek gerekirken yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesince harç alınmasına yer olmadığına, 10.2.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.