 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1983/15815
K: 1984/3636
T: 14.03.1984
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 156 parsel sayılı 29450 m.2 yüzölçümündeki taşınmaz davalı olarak malikhanesi boş bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Daha önce asliye hukuk mahkemesinde Mustafa mirasçılarının satın almaya ve kazandırıcı zamanaşamı zilyetliğine dayanarak Musa mirasçıları Hazine ve köy tüzel kişiliğini hasım göstermek suretiyle tapu iptali ve tescil davası tapulama mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece davacılar adına tescile karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmazın davalıların miras bırakanı Musa'dan kaldığı yönünde bir uyuşmazlık yoktur. Davacılar dava konusu yerin miras bırakanları tarafından satın aldığını ve 1928 yılından tapulama tesbit gününe kadar kendilerinin zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürmüş, satış senetlerine ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmışlardır. Davacıların dayandıkları 20 Ocak 1928 ve 15 Mayıs 1929 günlü satış senetleri ile 1936 günlü 36 tahrir sayılı vergi kaydının nizalı taşınmazı kapsadığı ve bu yerin 1928 yılından 1972 yılına kadar davacı tarafın zilyetliğinde bulunduğu mahkemece yapılan keşif ve uygulama dinlenen bilir kişi ve tanık sözleriyle saptanmıştır . davalılar 30.12.1971 günlü tescil hükmüyle oluşturulan tapu kaydına dayanmışlardır .Her ne kadar bu tapu kaydınında nizalı taşınmazı kapsadığı saptanmışsada davalıların miras bırakanı Musanın 1928 yılında satıp zilyetliğini davacı tarafın miras bırakanı Mustafa'ya teslim ettiği bir yer için davalıların tescil hükmüne dayalı olarak tapu kaydı oluşturmaları kendilerine bir hak bahşetmez ve bu tapu kaydı gerçek maliki yansıtan bir belge niteliği taşımaz. Musa mirascılarından bir kişinin yaptığı satış iştirak hali nedeni ile geçersiz sayılsa bile bağımsız zilyetliğin başladığı gün ile tapu kaydının oluşturduğu gün arasında 20 yıldan fazla süre geçmiş, davacı taraf yararına kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile mülk edinme koşulları gerçekleşmiştir. Bu nedenle ve hükümde yazılı diğer gerekçelere göre davalı tarafın yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesince 10 lira onama ilan harcının temyiz edenden alınmasına, 14.3.1984 gününde oybirliği ile karar verildi.