 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1983/14792
K: 1983/19278
T: 27.12.1983
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, tetkik hakiminin raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü;
KARAR : Tapulama sırasında 1009 parsel sayılı 13.000m2 yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek tutanağının malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye Mahkemesinde davacı Hazine tarafından Nevzat ve paydaşları aleyhine açılan tapu iptal ve müdahalenin önlenmesi davacı görevsizlik kararı ile tapulama mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davacı Hazine tarafından davalı tarafın tavzih isteğinin reddine dair verilen karar da davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmazın orman sayılan yerlerden bulunmadığı yolunda daha önce orman idaresi ile tapu kayıt sahibi Nevzat ve paydaşları arasında dava görülmüş ve sonuçta bu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu yönünde tapu kayıt sahipleri lehine alınan hüküm kesinleşmiştir. Bu kez Hazine aynı yerin orman olduğunu ve kültür arazisi niteliğini taşınmadığını ve tapu kaydının kapsamı dışında bulunduğunu ileri sürmüş ve dava açmıştır. Bu durumda orman idaresi aleyhine alınan hükmün, taşınmazın orman sayılan yerlerden bulunup bulunmadığı konusunda hazineyi bağlayıcı kesin hüküm olarak kabul edilip edilmemesinin çözümü gerekmektedir. Her ne kadar ilk bakışta önceki davada orman idaresinin bu davada ise hazinenin taraf olarak yer alması nedeni ile, taraf birliği bulunmadığı düşünülebilir ise de; 7.1.1948 gün 16 esas 19/1 karar sayılı içtihadı Birleştirme Kararı ile ormanlar hakkında açılacak tüm davaların Orman Genel Müdürlüğü tarafından takip edilmesi Hazine'ye husumet tevcihine gerek bulunmadığı vurgulanmıştır. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararının açık anlamı, orman idaresinin ormanlar konusunda devleti ve dolayısıyla Hazine'yi temsil ettiği doğrultusundadır. Bu durumda her iki davada taraf birliğinin varlığını kabul etmek gerekir. Bu itibarla Orman idaresi aleyhinde kesinleşen hükmün devlet aleyhinde kesinleşmiş olarak kabulü gerekir. O halde mahkemenin taşınmazın orman sayılan yerlerden bulunmadığını kabul suretiyle kesin hükme dayanarak sonuca varması isabetlidir. Bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Hazine'nin davası, içeriği bakımından taşınmaz orman sayılan yerlerden bulunması dahi tapu kaydının kapsamında belirlenmesi ve taşınmazın iktisaba elverişli olup olmadığı yönünden araştırma yapılmasını gerektirmektedir. Orman idaresi ile ilgili hükmün Hazine aleyhine bu konuda da kesin hükmün teşkil ettiği kabul edilemez. Bu nedenle tapu kaydı yerine uygulanmalı, orman taşınmazının neresi olduğu parsele revizyon gören kayıtlar da getirtilmek suretiyle incelenmeli ve diğer sınırların arazi üzerine ifade ettiği anlam araştırılmalı, ve bu sınırların genişletilmeye elverişli olup olmadığı ve tapu kaydının miktarına değer verilip verilmeyeceği üzerinde durulmalı ve miktar fazlası üzerinde Tapulama Kanununun 33. maddesi hükmünce iktisap koşulllarının gerçekleşip gerçekleşmediği incelenmeli ve kazandırıcı zamanaşımına dayanan tarafa isbat ettirilmeli, ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemenin bu yönleri gözetmemiş olması isabetsiz, hazinenin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğu gibi, kabule göre de davalı taraf tapulama mahkemesince tescile karar verilmediğini ileri sürmüş olduğuna göre ve tapulama tutanağının malik sütunu açık bırakıldığına nazaran tavzih isteğinin uyarı olduğu kabul edilmek suretiyle bu konuda karar verilmek gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması da isabetsiz davalı tarafın temyiz itirazları da bu nedenle yerinde bulunduğundan gerek Hazine'nin ve gerekse davalı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA Yargıtay duruşmasında avukatla temsil edilen Hazine için takdir olunan 1400 lira avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, Tapulama Kanununun 73. maddesince harç alınmamasına 27.12.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.