 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1983/9973
K: 1983/10158
T: 24.10.1983
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen şuf'a davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, şufa'lı payın iptal ve tesciline ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, şuf'alı payın satışını takip eden 1 aylık yasal süre içinde açılmıştı. Mahkeme davacıyla davalıya pay satan şahıs, Seyfi ve paydaş İclal yapılmış olan Konya Ereğlisi Noterliği'nce 11.478 yövmiye numarası ile tanzimli taahhütname ile davacının şuf'a hakkından feragat ya belli bir şahsa karşı yapılacak satışa, yahut herhangi bir şahsa yapılacak satışa aittir. Bu ikinci şekle nefsi şuf'adan feragat denir. Belirli bir şahsa yapıcak şuf'adan feragatın yazılı olması yeterlidir. Herkese karşı yapılacak şuf'adan feragatın ise resmi olması, hemde bu feragatın tapuya tescil olunması zorunludur. 16.5.1951 gün ve 6/19 sayılı İçtihadi Birleştirme kararı buna amirdir. Olayımızda davacının feregati belirli bir şahısa yapılacak satıştan bahsedilmediği için herkese karşı yapılacak satışa ilişkindir. Diğer deyimle nefsi şuf'adan feragatı içermektedir. Resmi şekilde yapılıp tapuya tescil edilmediği için bu feragat geçersizdir. Bu bakımdan mahkemenin red gerekçesi yerinde değildir. Ancak taahhütnamede taşınmazın taksiminden bahsedilmektedir. Gerçekten tüm paydaşlar arasında taşınmaz özel olarak parsellenmiş, böylece taksimatı yapılmış, her paydaş belirli bir kesimi uzun süreden beri tasarruf etmekte ise her paydaşın yeri müstakil bir taşınmaz niteliği almış demektir. Tapuda ifraz yapılmadığı için hisse şeklinde satış yapılmış olsa dahi aslında paydaşa ait müstakil yerin satıldığının kabulü gerekir. Bu durumu bilen davacının şuf'a hakkını kullanması objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz. Bu itibarla taahhütnamedeki taksim deyiminin ne anlam taşıdığının taraflardan sorulması, sözü edilen krokinin ibraz ettirilmesi, ihtilaf halinde buna ait taraf delillerinin toplanması ve varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.10.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.