 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1983/8310
K: 1983/11642
T: 21.11.1983
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalılardan sabire tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava imar durumu nedeniyle şuyulandırılan taşınmazın ortaklığının giderilmesi isteminden ibarettir. Mahkemece batı-doğu istikametinde taksime karar verilmiş ve hüküm davalı Sabire vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı belediye 485 ada, 1 parsel sahibi davalı Perihan'ın belediye Fen İşleri Müdürlüğü'ne müracaat ederek bina yapmak üzere imar durumuna istediğini ve tasdikli Belediye İmar Yönetmeliği'nin 3.01 maddesi (A) bendi gereğince yola olan cephesi altı metreden dar bulunmasıyla aynı ada 10 parsel sayı ile tevhidinin gerektiğinin bildirildiğini ve 10 parsel sahibi diğer davalı sabire'nin de aynı talepte bulunması ile Belediye Encümeninin 6.8.1981 tarihli Kararıyla her iki parselin 6785 sayılı İmar Kanunun 42/A maddesi gereğince şuyulandırıldığını ve kararın taraflara tebliğine rağmen altı ay içinde anlaşarak tescil yoluna gitmediklerinden aynı kanunun 46. maddesince dava açma zorunluğunun doğduğunu ileri sürerek taşınmazın ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Perihan'a ait 485 ada, 1 parsel sayılı arsa 165.13 m2. ve diğer davalı Sabriye'ye ait 485 ada, 10 parsel sayılı üzerindeki ev yıkıldığından arsa haline inkilap eden taşınmaz 219.48 m2. büyüklüktedir. Her iki parsel belediye İmar Yönetmeliği'ne göre inşaat yapmaya elverişli değildir. Her iki parsel sahibinin bu hususu temin için vaki müracaatları üzerine, parsellerin imar ve yol istikamet palanına ve imar mevzuatına uygun hale getirilmesi için Belediye Encümeninin 6.8.1981 tarihli karıyla her iki parselin İmar Kanununun 42/A maddesince şuyulandırılmasına karar verilmiştir. Bu şuyulandırılma ile parseller inşaata elverişli hale getirilmiş ve parsel sahipleri için tevhit ve ifraz işlemlerinin yapılabileceği karara bağlanmıştır. karar taraflara tebliğ edilmiş ve taraflar kanunen kendilerine tebliğden itibaren 6 ay içinde bu işlemi yaptırmadıklarından Belediye İmar Kanunun 46. maddesine dayanarak bu davayı açmış bulunmaktadır.
Mahallinede yapılan keşifte davalı Perihan'a ait 165.13 m2. lik bir parselin güneyden 99.78 m2. lik kısmının yola gittiği ve geriye 65.35 m2. yer kalıp bu miktara diğer davalı Sabire'ye ait 10 parselden 28.17 m2. eklendikçe 93.52. m2.lik bir parsel ile davalı sabire'nin 219.48 m2.lik on parselden diğer parsele verilen 28.17 m2. çıktıktan sonra 191.21 m2.lik ikinci bir parselin teşekkül edeceği ve taşınmazın bu suretle doğudan batıya ikiye taksim edilebileceği tesbit olunmuş ve üç bilirkişi bu yolda rapor tanzim etmiştir. Davalılardan Sabire'nin bu rapora itirazı üzerine bilirkişiler 30.5.1983 tarihli raporlarında taşınmazın 1 parselden yola giden 99.78 m2.lik kısmı çıktıktan sonra Kuzey-Güney istikametinde 143.04 m2. büyüklükte iki çeşit parçaya bölünceğini ve bu durumda her iki parsel sahibinin yerinde bulvara çephesi olup bitişik nizamda altı katlı bina yapabileceklerini ve terkin her iki parselde orantılı bulunmasıyla bu taksimin doğu batıdaki taksimden daha adil olduğunu bildirmişlerdir.
Bu durumda tarafların menfeatına en uygun olan taksim şekli, bilirkişilerin doğudan batıya yapılacak taksimin yerinde olmadığını belirten son raporları münderecatıda gözönünde tutularak kuzeyden-güneye yapılacak taksim şeklidir. Zira tarafların parselleri bulvara cepheli bulunmakta ve parsel miktarlarındaki zayiat ve bitişik nizamda her iki davalının 6 kat bina yapmaları ile kayıp ve kazançları eşitlenmekte ve taşınmaz asli kıymetine halel gelmeden taksim edilmektedir. Taraflardan birine fazla menfaat sağlayan, diğerini ise fazla zarara uğratan taksim şekli tecviz edilemez. Mahkemede dava açılmakla tarafların rızasınada lüzum yoktur. Yapılacak kur'aya göre tarafların birbirine verecekleri ivazlar da bilirkişi raporunda belirtilmiştir. Esasen mahkemenin yaptığı doğu-batı istikametindeki taksimin belediye imar durumuna uygun olup olmadığı sorulmadan ve taraflar arasında kur'a çekilmeden kuzeyin davalı Sabire'ye, güneyin Perihan'a bırakılması da yerinde değildir. Kuzey-güney istikametinde yapılan taksim krokisinin imara uygun olup olmadığı belediyeden sorularak ve taraflar arasında kur'a çekilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir. Bunlardan zuhul ile yazılı şekilde karar verilmesi usül ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 21.11.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.