 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1983/3241
K: 1983/5751
T: 23.05.1983
- MİRAS TAKSİMİ
- MİRASÇILARIN BİRBİRİNE KARŞI SORUMLULUĞU
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI
ÖZET: MK m. 614, terekenin tamamının, mirascılar arasında taksim edilmesinden sonra mirascıların birbirlerine karşı olan sorumluluğunu ve bu sorumluluktan doğan borçlardaki zamanaşımını belirtmekte olup çekişmeli hisse, senedi taksime dahil olmadığına göre, olayda yukarda anılan madde uygulanamaz.
Dava konusu hisse senedi, davalıya yediemin olarak tevdi edilmiş ve senet bu nedenle ekinde bulunmuş olmakla, malik sıfatıyla zilyedliği de sözkonusu olmadığından, taşınır malın kazandırıcı zamanaşımıyla mal edinilmesine ilişkin MK m. 701 uygulanamaz.
(743 s. MK m. 614, 701)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla; dava duruşmalı olmadığından reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, menkul mal niteliğindeki hisse senedinin ortaklığının giderilmesi isteminden ibarettir. Mahkemece dava zamanaşımı tahakkuk ettiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, murislerinden intikal eden terekenin miras taksim sözleşmesi ile aralarında taksim olunduğunu, ancak tereke tesbit zaptında 32 noda kayıtlı Pamukbank TAŞ. nin, üzerinde 54 kuponu mevcut 653 sayılı bir adet kurucu hisse senedinin taksime dahil edilmediğini ve tereke tesbit senedine göre davalı Ünsal'a yediemin sıfatıyla bırakılıp halen onun yedinde kaldığını ve kabili taksim olmadığını bildirerek satış suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir. davalı Ünsal ise; hisse senedi kendine yediemin olarak teslim edilmiş ise de, tasfiye ile bu sıfatının sona erdiğini ve taşınmaz malların taksimininde kendi hissesine düşen miktarın azlığı nedeniyle tarafına bırakıldığını ve malik olduğunun da yalnız kendi veraset beyannamesinde gösterildiğini ve aradan 7 sene geçmekle MK.nun 614 ve 701. maddeleri gereğince lehine zamanaşımı tahakkuk ettiğini savunmuş ve mahkemece savunmadaki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ortaklığının giderilmesi istenilen Pamukbank TAŞ. nin 54 kuponlu bir adet kurucu hisse senedinin tarafların murisinden kaldığı ve tereke tesbitinde 32 sıra numarası ile tesbitinin yapıldığı ve davalı Ünsal'a yediemin olarak bırakıldığı 3.3.1975 tarihli tereke tesbit zaptından ve taraf beyanlarından anlaşılmaktadır. İşbu hisse senedinin 15.5.1975 tarihli miras taksim mukavelesine ve 8.3.1975 tarihli liste ve protokola, 15.5.1975 tarihli ek protokola dahil olmadığı ve mirasçılar arasında taksim edilmediği anlaşılmaktadır. Taksime dahil olmayan ve murise aidiyeti sabit bulunan bir malın davalıya bırakıldığı ve onun bu mal üzerindeki yedieminlik sıfatının sona erdiği kabul edilemez. Bu bakımdan davacının dava konusu hisse senedinin maliki olduğu savunması yerinde değildir. MK.nun 614. maddesinde yazılı hüküm terekenin tamamının mirascılar arasında taksim edilmesinden sonra mirasçıların birbirine karşı olan mesuliyetini ve bu mesuliyetten mütevellit borçlardaki zamanaşımını belirtmektedir. Maddede açıklıkla, taksimde mirasçılardan herbirine düşen mallardan ve alacaklardan bahsedilmesi bunu göstermektedir. Dava konusu hisse senedi taksime dahil olmadığına göre, olayda MK.nun 614. maddesinin uygulama olanağı yoktur. Hisse senedi davalı Ünsal'a yediemin olarak tevdi edilmiş ve senet bu nedenle yedinde bulunmuş olmakla, malik sıfatıyla zilyetliği de söz konusu bulunmadığından MK.nun 701. maddesinin de davalı lehine uygulanması mümkün değildir. davalı yediemin olarak elinde bulundurduğu hisse senedini her zaman iade ile zorunludur. Mahkemenin red gerekçesi yerinde değildir. Hisse senedi 54 kuponlu olup yalnız 27 numaralı kuponun 61.000 lira temettü verdiği bildirilmektedir. Bu bakımdan bilirkişiye bir kıymet takdir ettirilerek muristen taraflara kalan hisse senedinin satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmek gerekir. Bu cihet gözönünde tutulmadan yazılı şekilde red kararı yerilmesi usül ve kanuna aykırıdır.
Sonuç: Hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA), 23.5.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.