 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1983/13550
K: 1984/1341
T: 10.02.1984
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, ihtiyaç ve akte aykırılık nedeniyle kiralananın boşaltılması isteminden ibarettir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı tarafından temyiz olunmuştur.
1) Dava evrakı münderecatı ile tarafların iddia ve savunmlarına ve hükmün dayandığı gerekçelere ve davacının kiralananın bulunduğu apartmanda bulunan ve kiralananla aynı evsafta olan 9 no.lu dairesi hakkında tahliye kararı aldıktan sonra yüksek fiyatla anlaşarak kiraya verdiğinin anlaşılmasına ve kışta çocuklarıyla perişan olmamaları için kısa süreli anlaşma yaptığı hususundaki iddianın kabulü mümkün olmayıp ihtiyacın giderilmesi imkanı doğmuş dairenin yeniden kiralanması ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını göstermesine binaen ihtiyaç nedeniyle kiralananın boşaltılması talebinin reddine karşı ileri sürülen temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Davacı, kiracı bulunan davalının diğer kiracıları aleyhine kışkırttığını ve apartman dahilinde huzur bırakmadığını ve kendisi yönetici olmadığı halde kendine ait dairelerin kira paralarını toplayarak sarfettiğini ve kanuna uygun sarf evrakı vermediğini, korsan yöneticilik yaptığını, bu nedenle bir çok kiracılarla bu paraların istirdadı için dava açılmasına neden olduğunu ve yöneticinin mevcut olmasına rağmen yine kalorifer dairesine indiğini görünce "bundan nasıl kurtulacağız" demesi üzerine "ne diyor bu kadın" diye üzerine yürüdüğünü ve yanında bazı kimselerin olması sebebiyle dövülmekten kurtulduğunu ileri sürerek akt aykırılık nedeniyle kiralananın boşaltılmasını talep etmiştir.
Davalının apartman yöneticisi bulunduğuna dair dosyada bir belge yoktur. Buna mukabil bazı kiracılardan, davacıya ait olan kira parası ile yönetim giderini ısrarla istediği sabit beyanlarından özellikle Ali'nin beyanından anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut davacı tarafından ibraz edilmiş ve davalı tarafından imzalı 10.5.1982 tarihli belgede, bizzat davalı havaların ısınması nedeniyle mutemetliklerine son verdiklerini ve Şubat, Mart, Nisan, Mayıs aylarına ait kiralar ve yapılan masraf dökümünü çıkardıklarını ve bakiyeyi ait kiralar ve yapılan masraf dökümünü çıkardıklarını ve bakiyeyi bankaya yatırdıklarını bildirmektedir. Yönetici olmayan bir kimsenin mutemetlik adı alanında davacıya ait olan yönetim giderlerini diğer kiracılardan toplayarak sarf etmesi mümkün değildir. Davacıya ait kiraları toplaması ve sarfetmesi ise tamamen keyfi bir harekettir. Kiracı kaloriferin yanmadığını iddia ediyorsa BK.nun 249/2. maddesi gereğince akti feshe veya ücretten münasip bir miktarın tenzilini istemeye yetkilidir. Davanın diğer kiracılarından alacağı kira bedellerine ve yönetim giderine 4 ay süre ile elkoymaya ve bu paraları mutmetlik adı altında sarfetmeye yetkili değildir. Zira bu hususta davacı tarafından kendine yetki tanınmamış ve bu husu dahil akte aykırılır ve kiralanının açıktan açığa fena kullanılması olarak kabul edilmek gerekir. Bunun bir sonucu olarak davacı tarafından gerek davalı aleyhine ve gerekse diğer kiracılar aleyhine davalı tarafından alınan kira paralarının istirdadı davası açılmış ve davalı kanuna uymayan mutemetlik adı altında, davacı ile diğer kiracıların arasının açılmasına neden olmuş ve apartmanın huzurunu bozmuştur. Ayrıca apartman yöneticisi seçildikten sonrada kendi deyimi ile mutemetliğini devam ettirmiş ve davacının belirtilen sebeplerle uğradığı haksızlık sonucu davalıyı kalorifer dairesinde görünce, "biz yönetici seçtik, yine bu adam burada ne arıyor" deyince, tanık Güllü'nün şahadetinde belirttiği gibi "elini uzatarak ve hızla sallayarak ne diyor bu kadın" diye davacının üzerine yürümüştür. Davacı korkarak kapıcı dairesine girmiştir. Her ne kadar şahit Salman kendilerinin "davalıyı tutmadıklarını, dövmek istese idi bu mümkündü" şeklindeki beyanı dövme olayının olmadığını belirtmekte ise de, şahitlerin mevcudiyeti sebebiyle davalının fiilini devam ettirmediği ve elini uzatıp hızla sallayarak davacı üzerine yürümesinin fiilin başlangıcı olduğunun kabulü icap eder. Fiil teşebbüs derecesinde kalsa bile yine kiralananın açıktan açığa fena kullanılmasının bir delilidir. Belirtilen olaylar birbirine eklenerek mütalaa edildiğinde kiralananın açıktan açığa fena kullanıldığının kabulü ile kiralananın boşaltılmasına karar verilmek gerekir. Mahkemenin aksi görüş ve düşünce ile davayı red etmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Hükmün ihtiyaç nedniyle kiralanın boşaltılması talebinin reddine ilişkin kısmının birinci bente yazılı nedenle (ONANMASINA) ve akte aykırılık nedeniyle kiralananın boşaltılması talebinin reddine ilişkin kısmının ikinci bentde yazılı nedenlerle (BOZULMASINA) ve onama harcının temyiz edendenalınmasına, 10.2.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.