 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1983/13172
K: 1983/13802
T: 30.12.1983
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, şuf'alı payın tapusunun iptaliyle davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, payın davalıya hibe edilmiş olduğunun kabulüyle dava reddedilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Hüküm temyiz eden davacı vekiline 9.11.1983 tarihinde tebliğ edilmiş temyiz dilekçesi ise 8 günlük sürenin geçmesinden sonra, eski hale getirme istemiyle birlikte, 18.11.1983 tarihinde karar vermiş ve bunun üzerine dosya dairemize intikal etmiştir.
Temyiz eden davacı vekili, temyiz dilekçesinin kanuni sürede verilmediğini bilerek eski hale getirme suretiyle bu dilekçenin süresinde olduğunun kabulü istemiştir. Bir hüküm hakkında kanun yoluna müracaat hakkının sakıt olması üzerine eski hale getirme talebi, HUMK.nun 169/2. maddesine göre hükmü tetkik ederek selahiyettar mahkemeye, olayımızda da Yargıtay'a verilir. Temyiz eden vekili de bu şekilde talepte bulunmuştur. Hükmü veren mahkeme ise eski hale getirme isteminin kabulü manası taşıyan 18.11.1983 tarihli kararı ile temyiz dilekçesinin süresinde olduğunu belirtmiştir. HUMK.nun 169. maddesine göre mahkeme bu kararı vermeye yetkili değildir. Mahkemenin anılan kararı HUMK.nun 432/2 - 3 maddelerine de dayandırılmış olamaz. Zira o madde hakime kanuni süre geçtikten sonra yapılan veya temyizi kabil olmayan bir karara ilişkin olarak, temyiz isteminin ancak reddine karar verme görevi vermiştir. Kararın ancak redde ilişkin olabileceği maddenin vazediliş sebbebinden, ikinci ve üçüncü fıkraların yazılış şeklinden açıkça anlaşılmaktadır. Yoksa HUMK.nun 432. maddesinin aynı Kanunun 169/2. maddesindeki mercii değiştirdiği kabul edilemez. Bu durumda mahkemece verilen 18.11.1983 tarihli kararı görev gasbı sebebiyle yok sayılmak ve öncelikle temyiz eden vekilin eski hale getirme istemi incelenmelidir.
Yasal sürede temyiz dilekçesi verilmesine mani sebep olarak ileri sürülen rahatsızlığı belirleyen raporun kişinin arzu ve ihtiyacı haricinde olarak muamele yapmaktan aciz bulunduğunu tesbit eder nitelik taşımadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle de eski hale getirme isteminin kabulü mümkün değildir. Böyle olunca 18.11.1983 tarihinde vaki olan temyiz talebi süresinde bulunmamaktadır.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz eden vekilin eski hale getirme isteminin ve dolayısıyla süresinde olmayan temyiz dilekçesinin REDDİNE 30.12.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.