 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1983/4333
K: 1983/4583
T: 6.5.1983
4753/m.58
DAVA : Taraflar arasındaki 4753 sayılı Yasa hükümleri uyarınca verilen taşınmaz malın satış vaadi sözleşmesine dayanarak davalı adına tescil edilen taşınmaz malın geri alınması ve davalının elatmasının önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunup, iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, 4753 sayılı Yasaya göre sınırlamalı olarak Bilal'e verilen ve satış vaadi sözleşmesine dayanarak davalı Hasan adına hükmen tescil edilen taşınmaz malın geri alınması ve davalının elatmasının önlenmesi istemine ilişkindir.
24.5.1982 gün ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, 4753 sayılı Yasanın yerine geçen 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Yasası, Anayasa Mahkemesi'nce sonradan iptal edilmiş olsa bile, 4753 sayılı yasaya göre konulan sınırlamaların geçerli olup varlığını koruduğu vurgulanarak açılacak geri alma davalarının sözü geçen yasaya göre çözümleneceği ilkesi getirilmiştir. Bu durumda; koşulları oluştuğunda hazine, geri alma davasını 4753 sayılı Yasanın 58. maddesinde sözü edilen 25 yıllık sınırlama süresi içinde açabilir. Sınırlama süresinin uzatılmasına ilişkin hiç bir yasal hüküm yoktur. 25 yıllık sınırlama süresinin bitiminden sonra 4753 sayılı yasaya dayanarak dava açma olanağı ve dava gününde anılan yasaya göre hazinenin hukuki bir yararı kalmamıştır. 1617 Öntedbirler Yasasının 8. maddesi ise, 4753 ve 4486 sayılı Yasalara göre dağıtılan tarım arazisinin devir ve temlik edilemeyeceği hükmünü getirmektedir. Devir ve temlik durumunda, sınırlama süresinin dolmasından sonra geri alma davası açma olanağı vermemekte ise de 1617 sayılı Yasanın 8. maddesi hükmü uyarınca devir ve temlikin önlenmesi ve geçersizliği öngörüldüğünden ancak yapılan işlemin, iptali istenebilmesi olanağı doğmaktadır. Bu davayı açmakta ise Maliye Hazinesi'nin 1617 sayılı Kanunun amacına göre hukuki yararı vardır.
Sınırlama süresinin dolması nedeniyle, dava gününde Hazinenin, 4753 sayılı Yasadaki sınırlamalara dayanarak geri alma davası açma hakkı ortadan kalkmıştır. Böyle olunca; devir ve temlik durumunda hazinenin, sınırlama süresinden sonra sadece devir ve temlik işleminin iptalini dava edebileceği ve adına tescil ve elatmanın önlenmesini istemeyeceği sonucu doğmaktadır. Açıklanan nedenlerle 1617 sayılı Yasanın 8. maddesi hükmünün satış vaadi sözleşmesinin yerine getirilmesi olanağı vermemesine ve taşınmaz malın davalı adına tesciline ilişkin hükmün Hazine aleyhine bir kesin hüküm oluşturmadığından Hazineyi bağlayıcı yönü bulunmamasına göre, sadece davalı adına hükmen tescil yoluyla oluşturulan tapunun iptaline ve böylece kaydın hükmen tescilden önceki duruma getirilmesine ilişkin hüküm kurulması ile yetinilmek hazine adına tescile de karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazı yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle HUMK.nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), 6.5.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.