 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1983/4680
K: 1984/42
T: 18.01.1984
DAVA : 1968 doğumlu olup, fiilin kötülüğünü müdrik ve mukavemete muktedir bulunmayan Aysel'in rızasıyla kaçırıp alıkoymaktan ve müteselsil şekilde zorla ırzına geçmekten sanık Ramazanın yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 430/2, 416/1 80, 59, 77 ve 6085 sayılı Kanunun 60/E Maddeleri gereğince; altı sene, dokuz ay, yirmi gün hapis cezasıyla mahkumiyetine ve şoför ehliyetinin daimi olarak geri alınmasına dair (Altındağ 2. Ağır Ceza MAhkemesi)'nden verilen 22.11.1983 gün ve 1982/186 esas, 1983/168 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi o yer C. Savcısı ile sanık tarafından istenilmiş, şartı yerine getirilmiş ve sanık yönünden duruşmalı inceleme yapılması talep edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle, dosya incelenmiş olduğundan, aşağıda yazılı karar ittihaz olundu:
KARAR : Sanığın suçların işlenmesinde kullandığı ve sahibi olduğunu söylediği 06.259 plaka sayılı taksinin zoralımının gerekip gerekmediğinin araştırılmaması, karşı temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sanık vekilinin suçların sübutuna, TCK.nun 80. maddesini uygulanmasına ilişen itirazları ile duruşmalı inceleme sırasında aynı hususlara değinen savunmaları yerinde görülmediğinden reddine. Ancak :
TCK.nun 416. maddesindeki ağırlaştırıcı hükmün uygulanabilmesi için, mağduredeki akıl hastalığının sanık tarafından bilinmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre, nüfus kaydındaki doğum tarihi 15.9.1967 olarak düzeltilen ve suç tarihinde 15 yaşını bitirmiş bulunan aşağı debilite düzeyindeki zeka geriliği nedeniyle işlenen ırza geçme suçunun kötülüğünü bilemeyecği ve karşı koyma gücü bulunmadığı saptanan mağdurenin bu halinin, kendisini ilk defa 15.10.1982 tarihinde muayene eden hastane nübetçi tabibince farkedilmediği gibi, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu'nun mağdureyi muayene etmek suretiyle düzenlendiği 28.9.1983 günlü raporla açıkça "hekim olmayanlarca bu akıl hastalığının bilinemeyeceği" belirlenmiş olması karşısında ve soruşturma aşamalarında düzgün ifadeler veren mağduredeki zeka geriliğini sanığın bildiği ya da kuşkulanmayı gerektirecek davranışlarda bulunduğuna dair kanıtlar da gösterilmeksizin, TCK.nun 416/son, 80, 59. maddeleri yerine bazı varsayımlara dayanılarak yazılı şekilde uygulama yapılması,
SONUÇ : Yasaya aykırı, C. Savcısının ve sanık vekilinin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki savunma bu itibarla yerinde olduğundan hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince tebliğname ve mütalaa gibi BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, bozma nedenine ve tutuklulukta geçen sürelere göre sanık Ramazan'ın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesinin mahalline telle bildirilmesi için C. Başsavcılığı'na müzakere yazılmasına, 18.1.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.