 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1983/9173
K: 1983/9718
T: 17.11.1983
DAVA : Taraflar arasındaki istihkak davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre davacının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Davacı, murisine ait taşınmaza murisin sağlığında ekilen buğday mahsulünden hissesine isabet eden miktarı aynen veya satılmış ise bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı murisin ölümünden sonraki yıl ekim yaptığını, arazi kayden murise ait olmakla beraber kendisi zilyet olduğunu, mahsulün irsen intikal etmemesi sebebiyle davacının mahsulden hak talep edemeyeceği savunmuştur.
Mahkemece, mahsul ekilirken giderlerin davalı eliyle yapıldığı tanık beyanlarından anlaşıldığı ve bir kimsenin kendi parasını sarfetmesi asıl olduğu, bu itibarla mahsulü ekenin davacı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Trakya bölgesi'nde buğday ekimi sonbaharda yapılır. İlkbaharda yapıldığına dair bir savunma da yoktur. Öte yandan tarafların murisi Nusret'in Aralık 1979'da öldüğünde, ölümün mahsulün ekiminden sonra vukubulduğunda, buğday ekili arazinin ve kullanılan traktörlerle ekipmanların murise ait olduğunda ve ölüm tarihine kadar da murisin zaman zaman arazi başına gelip ekimi kontrol ettiğinde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Trakya bölgesinde hasat mevsimi Haziran, Temmuz ayları olduğuna göre dava konusu mahsulün murisin ölümünden sonraki yıl mahsulü bulunduğunun benimsenmesine imkan yoktur.
Taraflar arasındaki çekişmesiz bulunan hususlar ile davalının esasen emlak ve arazi sahibi olmayan bir kişi olması dikkate alındığında, murisin sağlığında ekilen ve ancak onun ölümünden sonra hasadı yapılan mahsülün terekeye dahil olması tabiidir. Esasen hasat giderleri de tedbir kararı dolayısıyla yediemin tarafından mahsulden elde edilen paradan yapıldığına göre, davalının bizzat yapmış olduğu giderler varsa bunlarda indirildikten sonra kalanından davacının hissesine isabet edecek miktarın tahsiline karar verilmek gerekirken, davalının ailevi durumuna ve olayların olağan akışına uymayan görüşlerle davanın reddine karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın ikinci bentde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının birinci bentde gösterilen nedenlerle reddine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 17.11.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.