 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1983/4668
K: 1983/5699
T: 30.05.1983
DAVA : Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 15.776 lira 99 kuruş maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine maddi tazminat konusundaki fazla isteğin ve manevi tazminat konusundaki isteğin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Davacı, muhtar olan davalının kendisini haksız olarak şikayet ettiğini bu nedenle hakkında davalar açıldığını, beraat ettiğini, açılan davalar sebebiyle maddi, manevi zarara uğradığını ileri sürerek 40.000 lira maddi, 20.000 lira manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının o davacıyı haksız olarak şikayet ettiği ve davacının maddi zarara uğradığı kabul edilerek ceman 15776,99 lira maddi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
İddianın dayanağı olan üç adet ceza dosyası bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Aşkale Asliye Ceza Mahkemesinin 979/3 Esas sayılı dosyasıdır. Bu dosyanın incelenmesinden davalının Kaymakamlık makamına 20.11.1978 günlü bir dilekçe vererek davacıyı şikayet ettiği anlaşılmaktadır. adı geçen dilekçede davacının plastik su borusunu tahrip ettirip, köy halkını çeşmeye gelmesini önlemek amacı ile taş ve ağaç yığdığı ileri sürülmüştür. Davacı (A.K.) 21.11.1978 günlü ifadesinde tapulu arazisini kazarken kazaen su borusunun patladığını, ağaçları da halkın çeşmeye gelmesini önlemek amacıyla koymadığını, bilahere kırıp yakmak için çeşmenin yanına koyduğunu söylemiştir. Bu ifade karşısında şikayetin, haksız, uydurma veya davacıyı zararlandırma amacı ile yapıldığını söylemek mümkün değildir. Bu dosya yönünden tazminat unsurları gerçekleşmemiştir.
Ceza dosyalarından ikincisi ise Aşkale Sulh Ceza Mahkemesinin 981/122 esas sayılı dosyasıdır. Aşkale Kaymakamlığını 12.6.1981 günlü ve 22 sayılı kararı Kaymakamlık tarafından 14.6.1981 günlü yazı ile Cumhuriyet Savcılığına bildirilmiş ve ifadesine başvurulan muhtar 13.7.1981 günlü tutanakta yazılı olduğu şekilde ifade vermiştir. Bu işlem davalının şikayeti ile başlamıştır. Davalının bir ilgisi yoktur. 13.7.1981 günlü tutanakta muhtar olması dolayısı ile müşteki sıfatıyla ifadesinin alınmış bulunması davanın kabulünü gerektirmez. Bu dosya önünden de tazminat gerektirir, haksız bir şikayet yoktur.
3. dosya ile Aşkale Sulh Ceza Mahkemesinin 1981/139 esas sayılı dosyasıdır. Kaymakamlığın 17.7.1981 günlü ve 43 sayılı kararı gereğince işlem yapılmış olup yine davalının muhtar olması sebebiyle ifadesine başvurulmuştur. davalının haksız bir şikayetinden sözetmek mümkün değildir.
O halde davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olması uslu ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2 - Davacı, haksız şikayet sebebiyle B.K.nun 49. maddesine dayanarak tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacının B.K.nun 47. maddesine göre cismani bir zarara uğramadığından söz edilerek manevi tazminat talebi reddedilmiştir. oysa B.K.nun 47. maddesine değil, B.K.nun 49. maddesine dayanan bir manevi tazminat talebi reddedilmiştir. Oysa B.K.nun 47. maddesine değil, B.K.nun 49. maddesine dayanan bir manevi tazminat talebi bulunmaktadır, cismani zarara dayanılmamıştır. Manevi taçzminat talebinin bu gerekçe ile reddedilmiş bulunması doğru değil ise de, gerek davacının temyizi bulunmaması gerekse davanın esasen haksız bir şikayet bulunmaması nedeniyle reddi lazım geldiği için bu yanılgı sonuca etkili bulunmamış ve sadece bu yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
SONUÇ : Temiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 30.5.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.