Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E:1983/4324
K:1984/308
T:26.01.1984
  • ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI
  • SULH MAHKEMESİNİN GÖREVİ
ÖZET : 4081 sayılı Kanuna göre, sulh mahkemelerinin görevleri çiftçi mallarını koruma meclisleri ve köy ihtiyar meclislerinin sözü edilen Kanunun 26. maddesinde yazılı bulunan falli belli zararların tazmini konusunda verdikleri kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi ile sınırlıdır. Bu hususlarla birlikte veya müstakilen verilen para cezasına veya giderlerin ödetilmesine ilişkin kararlara karşı vaki itirazlar sulh mahkemesince incelenemez.
Koruma ve ihtiyar meclislerinin zarar ve ziyan uyuşmazlıkları elli lira ile sınırlıdır. Meclislerin 26. maddeye giren ve görev sınırını aşarak verdikleri kararlara karşı beş günlük süre geçirildikten sonra yapılan itirazlar sulh mahkemelerince incelenemez.
(4081 s. ÇMKK m. 26, 31)
Davacı Hasan,..... Köyü Çiftçi Malları Koruma Meclisi tarafından 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanun uyarınca adına tahakkuk ettirilip 18.10.1982 tarihli tebliğ kağıdıyla bildirilen 1000 lira nakti ceza, 1000 lira yol keşif ücreti ve 1500 lira zarar tazminat parası olmak üzere toplam 3500 lira ile 6183 sayılı Kanuna göre, çıkartılan ödeme emrindeki 10750 lira zarar karşılığı toplam 14.250 liraya itiraz ederek kaldırılmasını sulh mahkemesinden istemiş, mahkemece buna ilişkin itiraz süre aşımı yönünden reddedilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanuna göre, kurulmuş bulunan çiftçi mallarını koruma meclisleri ile aynı görev ve yetkilerle donatılmış bulunan köy ihtiyar meclislerinin, sözü edilen kanuna göre verebilecekleri parasal kararlar şunlardır
a) Kanunun 7. maddesinin 1. bendi ile 15, 16 ve 18. maddelere göre çiftçi mallarını koruma bütçesini oluşturacak yıllık koruma ücretini içeren tarifeler ve ek tahsilatlar,
b) Kanunun 31. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, murakabe heyetlerinin çiftçi mallarının korunmaları ile ilgili olarak 8. maddenin V. bendi gereğince alman tedbirlere aykırı harekette bulunanlara verilecek para cezaları,
c) Aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca başıboş bırakılan hayvanlar için sahipleri hakkında uygulanacak para cezaları,
d) Kanunun 29. maddesi gereğince, zararı yapanın belirlenememesi halinde çiftçinin zararının bir bölümünü karşılamak üzere sandıkça ödenecek para miktarı,
e) Kanunun 9.. maddesinin 2. fıkrası uyarınca keşif masrafı ve bilirkişi ücreti olarak yapılan harcamalara karşılık sandık. tan peşin ödenen paranın zararı yapandan veya zarara uğrayandan yapılacak tahsilata ilişkin kararlar,
f) Kanunun 7. maddesinin 5. bendi uyarınca 50 lirayı geçmemek üzere zarar ve ziyan konusunda, 26. madde hükümlerine uygun olarak tazminat hususunda verilecek kararlar.
Bunlardan (a) bendinde yazılı olanlara karşı 8. maddenin 4 numaralı bendinin 2. fıkrası (b), (c), (d), (e) bendlerinde belirtilenlere karşı ise, 10. maddedeki genel hüküm gereğince çiftçi mallarını murakabe heyetlerine itiraz edilir.
Kanun, yukarıda (f) bendinde yazılı faili belli olan zararların tazmini konusunda koruma ve ihtiyar meclislerince verilecek kararlara karşı yapılacak itirazları, değişik bir itiraz usulüne tabi tutmuştur. 26. maddenin 1. fıkrasına göre, Köy Kanununun 61 ve sonra gelen maddelerinde belirtilen usul dairesinde incelenen bu tür işler hakkında verilecek kararlara karşı, bunlar ister tazminat istemlerinin reddine, ister kabulüne dair olsun, sulh mahkemesine itiraz edilebilir.
Koruma ve ihtiyar meclislerinin yukarıdaki usule göre çözümlemekle görevli bulundukları ihtilanar, 7. maddenin 5. bendi ile 26. maddenin 1. fıkrası hükmü gereği 50 lira ile sınırlıdır. Burada dikkat edilecek husus, 50 lira sınırı hükmedilecek tazminata değil, ihtilaf konusuna yani iddia edilen zarar miktarına ilişkindir. İddia edilen veya 24. maddeye göre, koruma bekçileri tarafından tutanakla tesbit edilen zarar, 50 lirayı geçtiği takdirde konu kendisine intikal eden koruma ve ihtiyar meclisi görevsiz olup bunların tazmin istemleri konusunda genel hükümler uygulanacaktır.
Bu duruma göre, değeri 50 liradan fazla olan bir tazminat istemine muhatap olan çiftçi mallarını koruma meclisi veya köy ihtiyar heyeti, aynen Köy Kanununda olduğu gibi bu ihtilaflara bakamayacak, görevini aştığı için, tarafların genel hükümler dairesinde yerel mahkemelere başvurmalarını bildirecektir.
Meclisler, kanunun kısıtlayıcı hükümlerine rağmen kendilerini görevli sayıp 50 lirayı aşan zarar ve ziyan istemlerine baktıkları ve bu konuda verdikleri karara karşı 26. maddeye göre, bu kararların murakabesi ile görevlendirilen sulh hukuk mahkemesine itiraz edildiği takdirde mahkemece yapılacak işler önem arzetmektedir.
Kanunun 10 maddesine göre istisnai bir itiraz mercii olan sulh mahkemesi bu madde uyarınca ve maddenin 1 maddesinde belirtildiği üzere köy kanunundaki usule göre, koruma ve ihtiyar meclislerince verilen tazminatlara ilişkin kararlardan 20 liraya kadar olanlarını evrak üzerinde, bu miktarın üstünde olanını da genel hükümlere göre inceler.
Kanunun 26. maddesi kapsamına giren ve 50 lirayı aşan bir tazminat konusundaki karara karşı 5 günlük kanuni sure içinde yapılacak itiraz ile karşılaşan sulh mahkemesi, konuyu herşeyden önce bu meclislerin görevi yönünden incelemek durumundadır. Görev kamu düzeni ile yakından ilgili olup, özellikle istisnai olarak kendisine bir yargı işlevi verilmiş bulunan bir idari kuruluşun görevi dışına çıkarak karar vermesi ve bu kararın geçerli olması söz konusu olamaz. Anılan 26. maddede, heyetlerin kararlarına karşı 5 gün içinde itiraz edilebileceği belirtilmiştir. Bu sürenin, kanunun görevli kıldığı sınırlar içinde verilen karar konusunda geçerli olup, görevi aşan konularda bir geçerliliği olmadığı düşünülebilir ise de, bu hususun itiraz mercii görevi yapan sulh mahkemesince karara bağlanması, kanunun kesin hükmü karşısında mümkün görülememektedir. Beş günlük sürenin geçmesi ile sulh mahkemesinin inceleme görevi artık yoktur. Bu suretle kesinleşen bir heyet kararına ancak infaz aşamasında, tebliğ edilecek ödeme emri üzerine karşı çıkılabilir ve İcra ve İflas Kanunu hükümleri dairesinde şartlar mevcut olduğu takdirde menfi tesbit veya istirdat davasına konu edilebilir.
Sulh mahkemelerince 26. maddeye göre, verilmiş bulunan kararların temyiz incelemesi de bu kanunun uygulanması yönünden özellik arzetmektedir. Anılan maddenin son fıkrasına göre sulh hukuk mahkemesince verilen kararlar kesindir. Koruma veya ihtiyar heyetlerince 26. maddeye göre verilen zarar ve ziyanın tazminine ilişkin olup 50 lirayı aşan kararlar konusunda sulh mahkemelerince verilen itirazın reddine ilişkin kararlar temyiz edildiği takdirde Yargıtay'daki incelemenin niteliği üzerinde durulması zorunluluğu vardır.
4081 sayılı çiftçi mallarının korunması hakkında kanunun 26. maddesi, yapısı ve işlevi itibarıyla idari olan bir meclisin kararlarına karşı bir genel yargı yolu denetimini öngörmüştür. Kanun, sulh mahkemesine yalnız itirazı inceleme görevi vermemiş, itiraz konusu edilen tazminata ilişkin istemin genel hükümlere göre incelemesini de hükme bağlamıştır. Şu haliyle sulh mahkemesinin bu görevleri istisnai ve kendine özgü (Suigeneris) bir görünüm arzetmektedir. Sulh mahkemesinin, koruma meclislerince kanunla belirlenen görev sınırı aşılarak verilen kararlara karşı vaki itirazlar üzerine verdikleri kararların, bu özellik nedeniyle de temyiz incelemesine tabi oldukları kabul edilmelidir.
Bu durumda, kanunun göreve ilişkin hükmüne rağmen koruma meclislerinin görevleri dışında verdikleri kararların, sulh mahkemelerince de bu görev olgusu gözönünde bulundurmaksızın kaldırılmamaları halinde, kanundaki kesinlik hükmüne rağmen Yargıtay'ca bu yönden süresinde yapılacak temyiz üzerine incelemeleri zorunludur. Nitekim bu tür kararlar Yargıtay'ca incelenmekte ve örneğin, itirazın sulh mahkemelerince incelenemeyeceği gerekçesi ile meclislerin 4081 sayılı Kanunun 29. maddesi uyarınca zararın sandıktan ödenmesine, 31. madde gereğince başıboş hayvanlar için verilen para cezalarına ve bekçilerin ücretlerinin tahsiline ilişkin olarak verilen kararlara karşı yapılan itirazlar konusundaki sulh mahkemeleri kararları 4081 sayılı Yasadaki kesinlik, hükmüne rağmen görev yönünden incelenerek bozulmuştur.
Bu konuda HUMK.nun 427. maddesinde belirtilen miktar ve değer itibariyle kesinlik sınırının gözetileceği tabidir.
Yukarıdaki açıklamalar ve kanun hükümleri karşısında
1 - 4081 sayılı Kanuna göre sulh mahkemelerinin görevleri çiftçi mallarını koruma meclisleri ve köy ihtiyar meclislerinin anılan Kanunun 26. maddesinde yazılı bulunan faili belli zararların tazmini konusunda verdikleri kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesiyle sınırlıdır. Bu kararlarla birlikte veya müstakilen verilen para cezalarına veya masraflarına ödetilmesine ilişkin kararlara karşı vaki itirazlar sulh mahkemesince incelenemez. Bu konudaki itirazların HUMK.nun 7. ve 8. maddelerine göre görev yönünden reddine karar verilmelidir.
2 - Koruma ve ihtiyar meclislerinin 26. maddeye göre inceleyebilecekleri zarar ve ziyan uyuşmazlıkları 50 lirayla sınırlı olup, bunu aşan uyuşmazlıklar konusunda verecekleri kararlara karşı kanunda yazılı 5 günlük süre içinde itiraz edildiğinde sulh mahkemeleri, kararın görev yönünden kaldırılmasına karar vermeleri gerekir.
3 - Meclislerin 26. maddeye giren ve görev sınırını aşarak verdikleri kararlara karşı 5 günlük süre geçirildikten sonra yapılan itirazlar sulh mahkemelerince incelenemez. Bunlara karşı ancak infaz hukuku alanında mevcut kanun ve dava yollarına başvurulabilir.
4 - Yargıtay sulh mahkemelerinin verdikleri kararlara karşı yapılan temyiz istemlerini yukarıda belirtilen noktalara ilişkin yönlerden ve HUMK.nun 427. maddesinde belirtilen miktar ve değer sınırlarını gözeterek bunlara değinen istem olmasa bile resen incelenir.
Bu hususların saptanmasından sonra temyiz konusu edilen Karara gelince
1 - a) 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanunun 31. maddesi uyarınca koruma meclisi tarafından tayin edilmiş bulunan para cezası ile 9. maddeye göre belirlenen keşif masrafları konusunda verilen karara karşı yapılacak itirazların inceleme mercii, anılan 31. madde ile 10. maddede belirtildiği üzere ilgili murakabe heyeti olup, sulh mahkemesi görevli değildir.
b) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre, çıkarılmış bulunan ödeme emrine ilişkin itirazların inceleme mercii Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 6. maddesine göre ilgili vergi mahkemesi olduğundan, itirazın bu hususlara ilişkin bölümleri yönünden, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken süre yönünden reddi doğru değildir.
2 - İtiraz konusu edilen zarar ve ziyan tazminatı 50 liranın üzerinde olup, 4081 sayılı Kanunun 7. maddesinin 5. bendi ve 26. maddesine göre, koruma ve ihtiyar meclislerinin görevi 50 lira ile sınırlı bulunmakla beraber, itiraz süresinde yapılmadığından iti-razın ve davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Sonuç : İnceleme konusu hükmün yukarıda ila ve 1/b işaretli bölümlerde belirtilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve 500 lira peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.1.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini