 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1983/1574
K: 1983/1688
T: 28.03.1983
DAVA : Dava dilekçesinde suya elatmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kararda açıklandığı üzere kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılardan Ömer tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : davalı taraf tapu kaydına dayanmıştır. Davalının dayandığı kayıt tapu sicil muhafızlığından getirilmişsede, tasdikli yoklama kaydı olup olmadığı hususu araştırılmadığı gibi, tapu kayıt malikleri ile akdi veya irsi bağlantı da, mirasçılık beglesi istenerek saptanmamıştır.
Bilirkişi, tapu kaydını yerine uygulanırken tapu kaydındaki sınırları arz üzerinde göstermemiş, değişir ve genişletilmeye elverişli sınırları bulunan bu tapu kaydının miktarına göre kapsamı da belli edilerek dava konusu suyun tapu içinde bulunup bulunmadığı ve tapu dışında ise davalını zilyetlikle iktisap ettiği kısım içinde kalıp kalmadığı da araştırılmamış ve bu biçim uygulama krokide de gösterilmemiştir.
Dava konusu suyun tapu kapsamı dışında kaldığı tesbit edildiği takdirde ise, davalının önceki kullandığı tesbit edildiği takdirde ise, davalının önceki kullandığı miktarda bu su üzerinde bir hakkı olabileceği, tapu kapsamı içinde kaldığı takdirde ise, su kaynağının MK.nun 679. maddesinde sözü geçen kaynak suyu mu, yoksa herkesin yararlanabileceği yeraltı suyu mu olduğnunaraştırılması gerekir.
Dava konusu su davalının tapulu yerinden kaynak şeklinde çıksa bile; suyun kaynadığı taşınmazın sınırları içinde kalmayacak kadar büyük veya suyun yer yüzüne çıkar çıkmaz bir dere haline gelmesi veya özel mülkiyete bağlı sayılmasının umum için zararlı olması hallerinde kaynak arzın mütemmim cüzi sayılamayacağından bu suyun davalının ihtiyacından artan kısmının, herkesin yararlanabileceği genel su olarak kabulü gerekir.
Bilirkişinin mütalaa ve krokili raporları bu yönlerde bir araştırma ve incelemeyi içermediği gibi bu konuda uzman olduğu da anlaşılmamaktadır.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.3.1983 günüde oybirliğiyle karar verildi.