 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1983/4525
K: 1983/4669
T: 24.05.1983
DAVA : İsmet ve Münire ile Mehmet arasındaki tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Olayları açıklamak davacıya, hukuki niteleme ise hakime aittir. Dilekçesinin yazılışından açıkca anlaşıldığına göre istek, tenkise ilişkindir. Tenkis davası, davacının saklı payına vaki tecavüzü ref'etmek ve miras bırakanın tasarruflarını tasarruf nisabı sınırına sokmak imkanı veren ve saklı payın korunmasını amaç tutan ve inşai (yenilik doğuran) bir dava nevidir.
Genellikle inşai davalar iki isteği kapsar; birisi inşai hakkın tesbiti, diğeri ise eda bölümüdür. Tenkis davasında, miras bırakanın saklı payı gidermek amacı ile hareket etiğinin tesbitine ilişkin bölüm inşai olup, hakim kararı ile yeni bir durum meydana gelir. Saklı payın zedelenmesinden ötürü mirasçının mal varlığında (saklı payında) meydana gelen eksilmenin giderilmesine dair bölüm ise edaya ilişkindir.
MK.nun 506. maddesinin şartlarına göre, istisnaden saklı pay sahibi mirasçının temlike konu şeyin mülkiyetini yani aynını iktisap edebilmesi hali de, tenkis davasının mahiyetin ve şahsi hak niteliğini değiştirmez.
Davacının dilekçesinde ayın istemesine anlam verilerek ve tenkis davası, aynı bir dava olmadığından ve tenkis hükümlerinin uygulanamaycağından söz edilerek, davanın red edilmesi isabetsizdir. Öyle ise yapılacak iş, tarafların kasta ilişkin sübjektif ve objektif delillerinin toplanması, kastın varlığının gerçekleşmesi halinde tenkis hükümleri gözönünde tutularak hüküm verilmesinden ibarettir. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 24.5.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.