 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1983/9783
K: 1983/9680
T: 03.10.1983
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacılar, Ekim 1947 tarih, 51 numarada miras bırakanları adına tapuya kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde hak iddia etmek suretiyle davalıların elattıklarını bildirirek elatmanın önlenmesini istemişlerdir.
Davalılardan, Tekin, nizalı yerin kendi tapusu kapsamında kaldığını savunmuş, diğer davalı belediye bu yerle belediyenin ilgisi olmadığını söylemiştir.
Mahkemece, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiştir. Kararın temyizen incelenmesi süresinde davalı Tekin tarafında istenilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava konusu yeri de içerisine alan ana taşınmaz 1292 tarihinde iki parçaya bölünmüş, tarlanın nısfı K. sani/1292 tarih 16, diğer nısfı aynı tarih 17 numara ile tapuya tescil edilmişlerdir. Davacılar 16 nolu nısıf tarla tapusundan tedavülen gelen Ekim 1947 tarih 51 nolu kayıtlarının nizalı yerleri kapsamına aldığından söz ederek elatmanın önlenmesi isteğiyle işbu davayı açmışlardır. Davalı, kendisinde taşınmazın paydaşlarından olduğunu savunmuşsada; davalının 17 nolu öteki nısıf tarla tapusundan tedavülen gelen Şubat/1978 tarih 20 nolu kaydın maliki bulunduğu anlaşılmıştır. Hukukumuzda "nısıf" bir bütünden ayrılan ve bağımsızlık kazanan iki yarımdan birini anlatmak için kulanılan ve teknik anlamı olan bir sözcüktür. Bu nedenle davalı; ancak kendi nısıf tarlasının mülkiyet sınırları içerisinde hak sahibi durumunda olup, davacıların nısıf tarlası üzerinde paydaş bulunduğunu ileri süremez. Nısıf tarla kayıtları tedavülleri sırasında birbirlerini sınır okumak suretiyle cihetlendirildiğine, göre uyuşmazlığın taraf taşınmazlarını ayıran ortak sınırın saptanmasından kaynaklandığı da açıktır. Yapılan keşifte bilgilerine başvurulan yerel bilirkişiler ittifakla taraf taşınmazlarını ayıran ortak sınırı göstermişlerdir. Bu ortak sınır nazara alındığından nizalı yerin davacılara ait tapunun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. O halde, yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazı yerinde değildir, reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 400 lira bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 3.10.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.