 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1983/4320
K: 1983/4764
T: 27.04.1983
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı, 64 parsel sayılı taşınmazının bir kısmına çap komşusu davalının elatmasının önlenmesini istemiştir.
Davalı, davacı taşınmazındaki zeytin ağaçlarının dal ve köklerinin 76 nolu parseline zarar verdiğinden bahisle zararın giderilmesini talep etmiştir. Mahkeme, dava dosyalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonuda, tarafların iddiaları sabit olmadığından her iki davanın reddine karar vermiştir. Hüküm süresinde davalı Mehmet tarafından temyiz edilmekle; dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı Ali'nin açtığı elatmanın önlenmesi davasıyla birleştirilen ve komşuluk hukukuna dayanan davada, 76 parsel sayılı taşınmazın maliki bulunan Mehmet ortak sınıra yakın mesafede Ali tarafından dikilen zeytin ağaçlarının kendisine zarar verdiğini ileri sürerek mevcut zararın giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, tarafların birbirlerine ait taşınmazlara elatmadıklarından bahisle her iki davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa mehmet, MK.nun 661. maddesine dayanmaktadır. Bu yönden taraflar arasında bir mülkiyet uyuşmazlığı yoktur. Davalı Ali'nin kendi çapı içerisine diktiği zeytin ağaçlarının gölgeleri ve kökleri ile bitişik parsele zarar vediği iddia olunmaktadır. Nitekim uzman bilirkişi olarak seçilen ziraat teknisyeni 9.3.1982 günlü raporunda 3,5,6 ve 11 sırada belirlenen zeytin ağaçlarından birer dalın kesilmesi halinde dallardan gelen zararın giderileceğini, ağaçların kökleri vasıtasıyla komşu tarlaya verilen zararın önlenmesi içinde bir hendek açılması gerektiğini, fakat mesafe yönünden hendeğin açılmaması halinde zeytin ağaçlarının sökülmesinde zorunluluk bulunduğunu belirtmiştir.
O halde, Mehmet'e ait karşılık davanın men'i müdahale davası olarak görülmesi usul ve yasaya aykırıdır. yapılan soruşturmanın anılan yasa hükmü karşısındaki değerlendirilmesine gelince; ziraat teknisyeni olan uzman bilirkişi raporunda 50 yaşında olan zeytin ağaçlarına ait köklerin komşu taşınmaza nasıl zarar verdiği, zararın niteliği ve miktarı, hatta bu köklerin halen zarar verip vermediği açıklığa kavuşturulmamış, alınması düşünülen önlemlerin bilimsel ve inandırıcı gerekçeleri gösterilmemiştir. Bundan başka, hendeğin yapılamaması halinde 50 yaşında mahsul veren zeytin ağaçlarının sökülmesindeki zorunluk dahi ortaya konmamıştır. Bu rapor yetersiz olduğu için hükme dayanak yapılamaz.
Hal böyle olunca, yeniden seçilecek uzman bilirkişi ya da kurulu aracılığı ile komşuluk hukuku ilkeleri açısından inceleme yapılması, özellikle zeytin ağaçlarının köklerinin davacıya zarar verip vermediğinin, zarar veriyorsa sebeplerinin, zararın parasal yönden miktarının ve davalıya ait mülkiyet hakkının kısıtlamayacak, kısıtlasa bile hoşgörü sınırları içerisinde kalabilecek hangi önlemlerle giderilebileceğinin kesinlikle belirlenmesi ve infazı kabil olabilecek bir biçimde hüküm kurulması gerekir.
SONUÇ : Davacı mehmet'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın iadesine, 27.4.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.