 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1983/3054
K: 1983/4001
T: 24.11.1983
DAVA : Satmak maksadıyla uyuşturucu maddelerden esrar bulundurmaktan sanıklar Rahmi ve Ali, esrar kullanmaktan sanık Mehmet'in yapılan yargılamaları sonunda; TCK.nun 403/3-4, 406/2, 404/2-son ve 59. maddeleri gereğince sanık Rahmi'nin 8 sene 4 ay ağır hapis, cezasıyla mahkumiyetlerine Ali hakkında 31, Rahmi hakkında 33. maddenin tatbikine ve esrarın müsaderesine dair ....... 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 9.6.1983 gün ve 1982/13 esas, 1983/105 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle gereği düşünüldü :
KARAR : Yapılan yargılamaya toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sanık Mehmet vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle bu sanık hakkındaki hükmün ONANMASINA, depo parasının gelir kaydına,
Sanık Rahmi ile sanık Ali vekilinin temyizlerine gelince;
Cezaevinde hükümlü ve esrar içtiğinden kuşkulanılan İsmet'in başgardiyanca üzerinde yapılan aramada apışarasında 15 gram 250 miligram esrar bulunduğu, yapılan ilk sorgusunda, Bursa'dan getirdiğii daha sonra Ahmet'ten temin ettiğini söylediği jandarma ve C.Savcılığındaki 3.1.1982 günlü açıklamalarında 4.000 lira karşılığında gardiyan sanık Rahmi'nin getirdiğini ileri sürdüğü, Asliye Ceza Mahkemesindeki ifadelerinde ise ziyaretine gelen birisinin temin ettiğini Mehmet'e de kendisinin verdiğini "gardiyan dövdüğü için öyle söyledim, Erdalın getirdiği çöp kutusundan aldım" dediği bilahare başgardiyan Cevdet'in verdiğini belirttiği bu açıklamalar üzerine sanık Rahmi'nin gönderildiği narkotik şubesindeki 5.1.1982 günlü beyanında H.İbrahim'in tehdidi ile zeytin torbası içindeki esrarı cezaevindeki Ali'ye verdiğini kabul ettiği ancak aynı tarihli C.Savcılığındaki ve sonraki savunmalarında bu defa ikrarının kerhe dayalı olduğunu ileri sürdüğü öte yandan umumi aramada çorabının içinde 150 miligram esrar maddesi bulunan Mehmet'in savunmalarında arama sırasında esrarı Ali'nin kendisine verdiğini belirttiği sanık Ali'nin ise aşamalarda soyut inkarla ele geçen esrarla ilgisi olmadığını kimseden esrar alıp vermediğini savunduğu yerel mahkemece de hazırlık ikrarları esas alınmak suretiyle mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.
Hakim huzurunda, olmayan ikrarın hükme dayanak yapılabilmesi için sonradan dönülmemesi, maddi olaylarla çelişmemesi ve diğer yan delillerle de desteklenmesi gerekir.
Dava konusu olayda, sanık Rahmi'nin cezaevine esrar soktuğunu kabule ve mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil olmadığı gibi, zabıtadaki ve sonradan döndüğü açıklanmasının üzerinde esrar bulunan sanık İsmet'in hazırlık savunması ile dahi çeliştiği, Ali'nin ise, esrar bulundurup başkasına devrettiği yolunda, TCK.nun 404/son maddesinden faydalanmaya yönelik sanık Mehmet'in ve sanık İsmet'in tutarsız beyanlarından başkaca delil bulunmadığı gözetilmeyerek beraatları yerine yazılı şekilde cezalandırılmalarına karar verilmesi,
Yasaya aykırı temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan hükmün tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine, bozma nedenine göre sanıklar Rahmi ile gıyabi tutuklu Ali'nin TAHLİYELERİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değiller ise SALIVERİLMELERİNİN mahalline telle bildirilmesi için C.Başsavcılığına müzekkere yazılmasına 24.11.1983 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.