 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1983/3900
K: 1984/1790
T: 22.05.1984
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Ankara 9. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 27.9.1983 tarih ve 684-452 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davalı Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna karşı, 1.9.1978 tarihli sözleşme ile Kuruma bağlı Afşin-Elbistan Linyit İşletmesi bünyesinde yer alan 196 dairelik lojman inşaatı işini ve 9.2.1979 tarihli sözleşme ile de aynı yerdeki Maden Sitesi Sosyal Tesisler İnşaatı işini üslenen davacı, kurum'un çağrısı üzerine düzenlenen ve "inşaatta ilerki yıllarda kullanılacak malzemelerin ihzarına müsaade olunması, ihzaratlara yapıldıkları yılın fiyatlarının ödenmesi, müteakip yıllarda ihzarat bedelleri için bir fiyat farkı ödenmemesi, ancak müteakip yıllar imalat fiyatlarından da herhangi bir ihzarat fiyat farkı düşülmemesi" hususlarını kapsayan 21.11.1978 tarihli protokol, T.K.İ. Kurumu yönetim kurulunca tasdik edilerek yürürlüğe konulduğu ve protokol uygulamasına 23.7.1981 tarihine kadar devam edildiği halde kurum'un AELİ Müessese Müdürlüğü'ne gönderdiği teleks talimatı ile düzenlenecek istihkaklardan önce % 40, bilahare de % 17,6 nisbetinde kesinti yapılarak emanet hesabına alınmasını istediğini, bu yolda uygulama yapan müessesenin lojman inşaatı işine ait 24 ve 25 nolu istihkaklardan, iadeden sonra 56.258.600 lira ile, Maden Sitesi Sosyal Tesisler İnşaatına ait 12 ve 13 nolu istihkaklardan 4.496.165 lira olmak üzere toplam (60.754.765) lira bloke ederek emanet hesabına aldığını, bu uygulamanın 21.11.1978 tarihli protokol hükümlerine tamamen aykırı bulunduğunu beyan ederek teminatlardan ve geçmiş günler faizinden fazlaya ait talep ve dava hakkı saklı tutularak şimdilik 60.754.765 liranın dava tarihinden itibaren % 10 faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsilini istemiş, davalı kurum'un, bedeli müteahhide önceden ödenen ihzarat malzemelerine, imalatta fiyat farkı verilemeyeceğini, 21.1.1978 tarihli protokolun bu yolda bir hüküm taşımadığını ileri sürerek davanın reddine savunmasına karşın, yerel mahkemenin alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve sözleşme ile protokol hükümlerine göre davalı kurumun imalat fiyatlarından ihrazat fiyat farkı kesemeyeceği 1978 yılı ihalelerini üstlenen müteahhitlerle yapılmış olan protokolün 1979 yılında ihalesi yapılan maden sitesi sosyal tesisler inşaatı yönünden uygulanamayacağı gerekçesi ile 196 dairelik lojman inşaatı işi için alacak işleminin aynen kabulü ile 56.258.600 liranın kararın kesinleşme tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar % 10 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının maden sitesi sosyal tesisler inşaatı işi ile ilgili 4.496.165 liralık isteminin reddine dair kararı davalı kurum tarafından temyiz olunmuştur.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2 - Davalı Kurum, 440 sayılı Kanuna tabi bir iktisadi Devlet teşekkülü olup, iktisadi sahada ticari esaslara göre faaliyet gösterir ve fakat özel hukuk hükümlerine tabi bir kuruluştur. Sonradan 19.10.1983 tarihli 2929 sayılı kanunla yapılan değişiklik kurumun iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet gösteren bir teşekkül olmadığına ilişkin değildir. Bu itibarla TTK.na göre davacı da tacir olduğundan TTK.nun 4 ve 5. maddeleri gereğince davanın asliye ticaret mahkemesinde gösterilmesi gerekir. Davalı kurumun davanın bidayetinde iptidai itiraz olarak ileri sürdüğü bu husus yerindedir. Davanın asliye hukuk mahkemesinde görülerek karara bağlanması yanlıştır.
3 - Davalı Kurumun çağrısı üzerine, taraflar arasında 21.11.1978 günü tanzim ve imza olunan protokolun başlığında, protokolun düzenlenme amacının, mukavele tatbikatından doğacak aksamaları ve işlerin süresinde bitmesinin neden olacağı sebepleri ortadan kaldırmak mukavelenin 10. maddesine açıklık getirmek olduğu belirtilmiş, Kurum İnşaat Dairesi Başkanlığı'nın Genel Müdürlüğe gönderdiği 29.1.1979 günlü yazıda ise, "protokole esas ihalelerin proje onaylarının Aralık 1978'de tamamlanabilmesi neticesinde mukavelelerinde 1978'de yapımı programlanan 121.922.535 liralık iş miktarları için üstencilerin süre uzatımı hakları doğduğu, bu nedenle eskalasyon tatbiki neticesinde yaklaşık 40 milyon liralık bir ek ödeme yapılması gerektiği, ancak protokolün adı geçen işlerin mukavele şartlarına göre ve mukavelede belirtilen sürede bitmesi gereken tarihin ertelenmesini ve bu nedenle meydana gelecek şarjı önleyeceği" açıklanmıştır. Protokolde yer alan hükümler taraflar arasındaki 1.9.1979 tarihli sözleşmenin 6,9 ve 10. maddeleri ile yakından ilgilidir.
Sözleşmenin, iş programı ve programa uygun olarak yapılacak imalat ve ihzarat başlıklı 6. maddesi 3. fıkrasında; ihzaratın her ünüte için tanzim olunan idarece tasdikli ihzarat programına uygun yapılacağı, bu programda gösterilenden fazla ihzarat bedelinin istihkaka konmayacağı, 10. fıkrasında ise, ihzaratın imalat girecekleri program devrelerine göre ödeneceği, ancak senesi içinde programa göre fazla yapılacak imalatın ihzaratının o seneki rayiçlere göre verileceği, programa göre gelecek seneye kalan imalatın ihzaratına, idarenin izni ile ve ihzar edildikleri senenin Bayındırlık Bakanlığı rayiçleri üzerinden ödenmek kaydı ile müsaade edileceği, ihzarat bedeli ödenen malzemelerin korunması müteahhide ait olmak üzere idarenin malı olacağı, idarenin yazılı izni olmadan başka hizmetlerde kullanılamayacağı gibi, işyerinden de dışarı çıkarılamayacağı öngörülmüş, 9. maddenin son fıkrasında ise, ihzaratı yapılarak bedeli ödenmiş gereçlerin zamlı fiyata tabi olmayacağı hükmü yer almıştır. Bu maddelerden anlaşacağı üzere, müteakip yılda imalata girecek ihzarat malzemesine malzemenin ihzar edildiği yılın birim fiyatları uygulanacaktır ve ihzar keyfiyeti iş sahibi idarenin iznine tabi kılınmıştır. İdare, programa göre gelecek seneye kalan imalatın malzeme ihzarına müsaade etmemiş ise, yükleniciye ihzarat bedeli ödenmeyecektir. Sözleşmenin 6. maddesindeki bedeli ödenen ihzarat malzemelerinin korunması müteahhide ait olmak üzere idarenin malı sayılacağı yolundaki hüküm son derece önemli olup, protokolun (a),(b) ve (c) maddeleri; sözleşmenin 6. maddesi 10. fıkrasında öngörülen idare izninin isharı mahiyetindedir. Ve 6. maddeye bunun dışında bir değişiklik getirmiştir. Müteakip yıllarda imalata girecek malzemelerin önceden ihzarında idarenin olduğu kadar yüklenicinin de menfaatinin bulunduğu kuşkusuzdur.
21.11.1978 tarihli protokolün 3. maddesinde aynen (ihzaratlara yapıldıkları yılın fiyatları ödenir. Müteakip yıllarda ihzarat bedelleri için bir fiyat farkı ödenmediği gibi, imalat fiyatlarından da herhangi bir ihzarat fiyat farkı düşülmez) hükmü yazılı olup, bu hükmün sözleşmenin 6. maddesi 10. fıkrasına değişiklik getirmesi sözkonusu değildir. Ve 6. maddenin tekrarından ibaret olduğu gayet belirgindir. Davacı protokolün 3. maddesinin son bölümünde yer alan "imalat fiyatlarından da herhangi bir ihzarat fiyat farkı düşülmez" ibaresine dayanarak davalı idare uygulamasının sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürmekte ise de, ihtilafın hallinde madde hükmünün tamamının bir bütün halinde nazara alınması gerekmektedir. "İhzaratlara yapıldıkları yılın fiyatları ödenir. Müteakip yıllarda ihzarat bedelleri için bir fiyat farkı ödenmediği imalat fiyatlarından da herhangi bir ihzarat fiyat farkı düşülmez." şeklindeki madde hükmü açıktır. Maddenin son bölümündeki -imalat fiyatlarından da herhangi bir ihzarat fiyat farkı düşülmez- sözcüğü davacı vekilinin de 21.2.1983 tarihli cevaba cevap dilekçesinin 13. sahifesindeki izah ve kabulü üzre daha önce ihzar olunan malzemenin imalat yılındaki fiyatının düşmesi halinde idarenin fiyat farkı talep etmeyeceği anlamınadır. Buna karşılık idare önceden ihzar edilen malzemeye ileriki yıllarda imalata girdiğinde fiyat farkı vermeyecek, ihzarat malzemesine ihzaratın yapıldığı yılın fiyatını ödeyecektir. Bu itibarla, davalı idarenin istihkakllardan ihzarat fiyat farkı olarak kesinti yapmasında uygulama olarak sözleşme ve ekleri ile protokol hükümlerine aykırı bira yön yoktur. Ancak idarenin başlangıçta % 40, bilahare % 17,6 oranında yaptığı kesintinin dayanağı olan kesin bir fazla ödeme hesabı dosyada mevcut değildir. Mahkemece (İhzaratlara, ihzar edildikleri yılın fiyatları ödenir. Önceden ihzar edilmiş olup, müteakip yıllarda imalata giren ihzarat malzemelerine fiyat farkı ödenmez) prensibi doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak idarenin 196 dairelik lojman inşaatı işine ait 24 ve 25 olu istihkaklarda kesmekle haklı olduğu ihzarat fiyat farkı hesap ettirilmeli, idarenin istihkaklardan keserek bloke ettiği miktara göre davacıı talebe haklı olduğu miktar bulunup bulunmadığı saptanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Tüm bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, karar davalı yararına bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklaan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün iki ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı idare yararına BOZULMASINA,500 lira duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye ödenmesine, ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
22.5.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.