 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1983/2048
K: 1983/2075
T: 15.09.1983
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Kocaeli 2. Asliye Hukuk Hakimliği)'nce görülerek davanın reddine dair verilen 28.3.1983 tarih ve 571-118 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş vetemyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi yoktur. Şifahi olarak yapılan anlaşma gereği davacı mütahhit davalıya ait çınarlı Köyü, Köyiçi Mevkii'ndeki 956 parsel sayılı taşınmaz üzerine iki katlı bina inşaatını üstlenmiş, 81 m.2 ebadındaki iki katlı binanın somel, betonarme karkas, bölme tuğla duvarları, balkon ve 1. kata çıkış merdiveninin taşıyıcı plağı ile 1. katın tavan betonarmesi ve tuğla duvarlarını ikmal etmiştir. Yapılacak işin bedeli veya birim fiyatı ile işin hangi yıl içinde yapıldığı taraflar arasında ihtilaflıdır. Bu durumda BK.nun 366. maddesi gereğince yapılan iş tutarının, işin yapıldığı yılın birim fiyatları ile, müteahhidin çalışma değeri ve halin icabı sosyal yaşantı ve iktisadi kurallara göre ödenmesi gereken kar oranı da gözetilerek bilirişi aracılığı ile tesbit edilmesi lazım gelir. Mahkemece öncelikle, davacı tarafından eserin inşaat işlerinin hangi yıl içinde yapıldığı kesin olarak saptanmalı, daha sonra yukarıda değinilen şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı tarafından yapılan iş bedeli belirlenmelidir. Karar bu yönden usul ve kanuna aykırı olup davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.
2 - Davacı müteahhit eser bedelinin bir bölümünün 3000 m.2 tutarındaki 379 parsel sayılı davalı taşınmazın tapuda devri, kalanının ise nakit olarak ödeneceğini ileri sürmekte, davalı ise bedelin sadece 379 parsel sayılı taşınmazın tapuda devri suretiyle karşılanacağını savunmaktadır. Davalı tarafından davacıya 379 parsel sayılı taşınmazın satışı için 13.9.1979 tarihli vekalet verilmiş, davacı bu vekalete istinaden 379 parselden bir kısım hisseleri 3. şahıslara tapuda devretmiştir. 379 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı dosyaya celbedilmiş ise de, tapu ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile celbedilmediğinden davacı müteahhit ile birlikte hisse sahibi tarihlerde yapılmış olduğu anlaşılamamaktadır. Tapu kaydına göre davacı müteahhitte söz konusu taşınmazda hisse sahibi bulunduğundan ve tapuda pay devri yapılmış olduğundan taraflar arasındaki sözleşmenin ifa edilen bölümü yönünden geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydına göre davacı müteahhitte söz konusu taşınmazda hisse sahibi bulunduğundan ve tapuda pay devri yapılmış olduğundan taraflar arasındaki sözleşmenin ifa edilen bölümü yönünden geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece 379 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı tüm tedavülleri ile birlikte celbedilerek davalı iş sahibinin eser bedeline mahsuben davacı müteahhide bizzat yaptığı hisse devir tarihi ile tapu maliki davalıdan aldığı vekalete istinaden davacının 3. şahıslara yaptığı devir işlemlerinin tarihi belirlenmeli, iş nedeniyle tapuda ne miktar taşınmazın devredildiği araştırılarak, tapudaki devir tarihine göre rayiç değeri bilirkişiye hesabettirilmeli, öncelikle tesbit edilecek eser bedeline göre tarafların alacak, borç ilişkisi saptanarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Tüm bu yönler gözetilmeden, davalıya re'sen yemin teklifi yoluna gidilerek, eda edilen yemine göre karar verilmesi hatalıdır. Eksik incelemeyle dayalı olan karar bu bakımdan da davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. ve ikinci bentde açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararna (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15.9.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.