 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1983/1671
K: 1983/1628
T: 08.06.1983
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Antalya Asliye 1. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen hükmün temyizen tetkiki davalı ve mukabil davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davalı İdare vekili, karşılık dava olarak davacılar murisinin yapımını üstlendiği her iki pompaj sulama işinden elinde kalan ve iade edilmeyen (489.130) ton çimentonun aynen iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece çimentoların aynen geri verilme olanağı bulunmadığından 11.8.1979 tarihindeki piyasa rayici bilirkişiye hesap ettirilerek bedeli olan (926.363.31) liranın yüklenici alacağından mahsubu yapılmak suretiyle karşılık davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında mevcut sözleşmenin 14. maddesinde "Taşaron idareden aldığı malzemelerin (demir, çimento, kanalet ve aksamları) artan miktarlarını idareye malzeme olarak iade etmeye yükümlüdür" hükmüne yer verilmiş, sözleşmenin eklerinden olan Özsel Fenni Şartnamenin 21. maddesinde de kesin hesap neticesinde yükleniceye fazladan verilmiş olan çimentonun bedelinin kesilmeyeceği, aksine malzeme olarak geri alınacağı belirtilmiştir.
Olayda davacı ve karşılık davalılar murisinin (489.130) ton çimento borcu olduğu ve bunu işveren idareye iade etmediği konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Görüyüyor ki yüklenicinin borcunun konusu serbest piyasadan her zaman tedariki mümkün nisbi eşyadır.
Öte yandan, malzemesi işveren tarafından sağlanan eser sözleşmelerinde BK. 357 madde hükmü gereğince yüklenici, artan malzemeyi iade etmekle yükümlü olduğu gibi, çeşit borçlarında genel nitelikleriyle belli olan eşyanın normal kaliteden aşağı olmamak üzere her zaman temini mümkün bulunmaktadır. Esasen bu konu ilamın infazı aşamasında gözönünde bulundurulacak işlemlerdendir. (İİK. 24. maddesi). İstek doğrultusunda eşyanın aynen iadesine karar verilmekle fiatlarındaki artışlardan alacaklının zarar görmesi önlenecek ve böylece yararlar dengesi sağlanmış olacaktır. Aksi durumlarda, alacaklının ihtiyacı olduğu malzemeyi hükmen tahsil ettiği paranın çok üstünde bir bedelle temine zorlanması sonucunu doğurur ki, burada alacaklıların zararını tam anlamı ile elde ettiğinden söz edilemez.
Mahkemenin bu yönleri gözden kaçırarak aynen ifa yerine yazılı olduğu şekilde çimentonun 11.8.1979 tarihindeki piyasa rayiç bedelinin yüklenici alacağından düşülmesi suretiyle davanın reddine karar vermesi doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı ve karşılık davacı DSİ. Genel Müdürlüğü yararına BOZULMASINA, 8.6.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.