 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1983/5252
K:1983/6819
T:08.11.1983
ÖZET : Uygulama alanında bulunan mer'a, yaylak ve kışlak davalarının dinlenebilmesi için tahsis belgesinin bulunması gerekir.
Tahsis belgeleri ve ilamların bulunmaması durumlarında kadim yararlanma hakkına dayanıldığı takdirde mera, yaylak ve kışlak davalarında mülk sınırlar gözönüne alınmaz. Bu gibi davalarda bilirkişi ve tanık dinlenir.
(YİBK., 31.5.1965 gün ve 4/2 s.)
Davacı K...Köyü Muhtarı Hasan tarafından, davalı G... Köyü aleyhine 20.6.1979 gününde verilen dilekçe ile mera ve suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 6.12.1982 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi G... Köyü Muhtarı (H.A.) tarafından, istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü
Dava mera ve bu meradaki kaynaktan çıkan suya elatmanın önlenmesi isteminden ibarettir. Taraf köyler, Artvin İli'nin Yusufeli İlçesi'ne bağlıdırlar, Artvin İli 474 ve 2502 sayılı Yasaların uygulama alanında bulunmaktadır. Sözü edilen yasaların uygulama alanında ise, mer'a yaylak ve kışlak davalarının dinlenebilmesi için tahsis belgesinin bulunması gerekir. İdari merciden Yusufeli İlçesi'nin 474 ve 2502 sayılı Yasaların uygulama alanına dahil olup olmadığının, uygulama alanına dahil ise tahsis kararının bulunup bulunmadığının sorulması gerekir. Yusufeli İlçesi'nin 474 ve 2502 sayılı Yasaların uygulama alanına dahil olduğu ve tahsis kararının mevcut bulunduğu bildirilirse, ilgili belgenin çekişmeli yere tatbiki ile varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması, tahsis kararı yok ise davanın reddi icabeder.
Yusufeli İlçesi'nin 474 ve 2502 sayılı Yasaların uygulama alanında olmadığı anlaşılırsa; taraflardan tahsis belgeleri ve ilamları bulunup bulunmadığı sorulmalı, varsa zemine tatbik edilmeli; açıklanan şekilde belgelerinin olmadığı ve kadim yararlanma hakkına dayanıldığı bildirildiğinde, o zaman 31.5.1965 gün 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı Uyarınca mülki sınırları nazara alınmadan komşu köylerden çevreyi iyi bilen, yaşlı ve tarafsız kimseler arasında seçilecek bilirkişiler aracılığıyla mahallinde keşif yapılmalı, tarafların başka köylerden gösterecekleri tarafsız tanıklar arazi başında dinlenmeli, teknik bilirkişiye keşif izlemeye ve infaza elverişli kroki düzenlettirilmeli, bu suretle çekişmeli meradan ve sudan kadimden beri hangi köyün yararlandığı ve bu arada özellikle suda yararlanma biçimi saptanmalı ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla; mera, yaylak ve kışlak davalarında mülki sınırların nazara alınmayacağına ilişkin 31.5.1965 gün 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına, bu kabil davalarda tarafsız bilirkişi ve tanık dinleneceği hususundaki kurala uyulmadan eksik inceleme ve soruşturmaya, yetersiz keşfe dayanılarak tesis olunan hüküm, isabetli bulunmamıştır.
Sonuç : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı G Köyü Muhtarı ve vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3000 lira duruşma vekalet ücretinin davacı K... Köyünden alınarak davalı G... Köyüne ödenmesine, 8.11.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.