 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1983/8784
K: 1984/4239
T: 01.06.1984
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, kırk yıldan beri zilyedilğinde bulunan taşınmaza fındık, elma ve armut gibi meyve ağaçları dikerek yetiştirdiğini, davalının açtığı dava sonunda elatmanın önlenmesine karar verildiğini ileri sürerek yaptığı zararı ve faydalı giderlerin toplamı 205.600 liranın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının iyiniyetli olmadığını, olayda zamanışımı süresinin gerçekleştiğini savunmuş, mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İyiniyetli zilyedin elinde bulundurduğu taşınmaz mala yaptığı zaruri ve faydalı giderlerin ödetilmesi için açacağı davada Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresi ulgulanır. Anılan maddede bir yılılk zamanaşımı süresinin zarara uğrayan tarafın verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlıyacağı kabul edilmiştir.
Medeni Kanunun 907. maddesi hükmü uyarınca bir taşınmaz mala iyiniyetle zilyed bulunan kimsenin yaptığı zaruri ve faydalı giderleri istiyebilmesi, ancak o taşınmaz malın esas maliki tarından geri istenmesi halinde mümkün görülmektedir.
Anılan hükümde sözü edilen taşınmaz malın geri istenmesi defini uygulamada esas malik tarafından iyiniyetli zilyed aleyhine elatmanın önlenmesi davası açılması şeklinde kabul edilmektedir. Ne var ki bu davanın açılması bir yıllık zamanaşımı süresinin başlaması için yeterli değildir. Zira bu davanın sonucu henüz belli değildir. Değişik bir deyişle elatmanın önlenmesi davası sonuçlanmadıkça iyiniyetli zilyedin yapacağı zaruri ve faydalı giderleri geri almaya hakkı olduğunu öğrendiğini kabule olanak yoktur. O halde faydalı giderleri geri almaya hakkı olduğunu öğrendiğini kabule olanak yoktur. O halde zamanaşımı süresi, iyiniyetli zilyed aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davasının kesinleşmesi tarihinden itibaren başlar. Somut olayda, elatmanın önlenmesi davası 28.2.1983 tarihinde kesinleşmiş ve bu dava 19.4.1983 gününde açılmıştır. Bu şekilde elatmanın önlenmesi davasının kesinleştiği günden bu davanın açıldığı tarihe kadar Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinde yazılı bir yıllık zamanışım süresi geçmemiştir. Öyleyse mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın zamanışımı nedeniyle reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA 1.6.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.