 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1983/8558
K: 1984/336
T: 23.01.1984
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temlyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, davalıya ait 569 ster odunu hazırlayıp istif ettiği halde ücretini almadığından 57.600 liranın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davayı inkar ile davacıya borcu olmadığını, kendisine iş vermediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dinlenen tanık sözleri hükme yeterli bilgi veremediklerinden söz edilerek ve dava ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, davacının ormanda söz konusu odun işinde çalıştığını kabul etmektedir. Ne var ki, kendisinin davacı ile anlaşma yapmadığını, esas işi alanın (H.İ.) adında bir kişi olduğunu ve davacıyı adı geçen bu şahsın çalıştırdığını öne sürmüş ise de, dinlenen davacı tanıkları (O.D.),(H.D.) ile davalı tanıkları (S.G.),(H.M.),(O.K.)'in birbirini tamamlıyan ve doğrulayan sözlerinden davacının işi davalıdan aldığı ve işi davalı hesabına ve adına yaptığı davacının iddiası gibi, 569 ster odunun imal ve istif ettiği anlaşılmıştır. Mahkeme kararında da davalının işveren durumunda olduğu davacının da davalı adına tomrukları ve odunları belirli yere yıgmak üzere ücret mukabili işi alan durumunda oldukları kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemenin bilirkişi aracılığı ile işin yapıldığı tarihe göre davacının hizmeti karşılığında istiyebileceği ücretin miktarını tayin ve tesbit etmesi ve meydana gelecek sonuca göre davacı alacağının tahsiline karar vermesi gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektitir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 23.1.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.