 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1983/8027
K: 1983/9327
T: 27.12.1983
DAVA : Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, kamyonunu işletmesi ve satması için davalıyı vekil tayin ettiğini, davalının ihtara rağmen hesap vermediğini bildirerek, kamyonun işletilmesinden ve satış bedelinden dolayı davalıdan olan alacağının tesbiti ile bu alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya karşı süresinde verdiği 13.3.1981 tarihli cevap dilekçesinde; 1971 tarihinde vekil tayin edildiğini, kamyonu vekili sıfatıyla 1973 yılında sattığını, davacının tüm haklarının aldığını, Borçlar Kanunu'nun 126/4 üncü maddesi uyarınca davanın zaman aşımına uğradığını, bildirerek reddini savunmuştur. Davalı vekili daha sonra verdiği 17.11.1981 günlü dilekçesinde davanın bir tesbit davası olarak açıldığını, davacının bu davaya açmakta hukuksal yararı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın tesbit davası olduğu, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı avukatınca temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, davalıda olan alacağının mahkemece tesbit edilerek bu alacağının tahsilini istediğini açıkça belirtmiştir. Bu durumda dava; sadece bir tesbit isteminden ibaret olmayıp eda davası niteliğindedir. Ne var ki davacı hüküm altına alınmasını istediği miktarı dava dilekçesinde açıklamamıştır. Bu eksiklik davanın reddini gerektirmez. Mahkemece bu eksikliğin giderilmesi için davacıya önel verilmeli ve verilecek önel içerisinde davacının bildireceği miktar üzerinden gerekirse peşin harç ikmal ettirilmeli, tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmelidir. Öte yandan, davalı yan dava dilekçesindeki bu eksiklikten dolayı süresinde ilk itirazda da bulunmamıştır. Dava dilekçesindeki noksanlıklardan dolayı mahkemece re'sen dilekçenin iptaline karar verilemez. Ancak eksikliğin tamamlatılması yoluna gidilebilir. Şayet davacı verilen önel içinde bu eksikliği tamamlamazsa davanın reddine değil, dilekçenin işleme konulmamasına karar verilir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan yönler gözetilmeden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle BOZULMASINA, 27.12.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.